Örnekleme (Darb-ı mesel) hakkında ayetler. 2. Sure (Bakara Suresi), 26. Ayet. Allah bir sivrisineği, ondan daha da ötesi bir varlığı örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Küfre saplananlar ise, "Allah örnek olarak bununla neyi kastetmiştir?"
51 Çünkü Allah, her benliği kendi kazandığıyla karşı karşıya getirecektir. Allah, hesabı çok çabuk görür. 52. İşte bu, onunla uyarılsınlar, Allah'ın tek ilah olduğunu bilsinler, aklı ve gönlü işleyenler de ibret alsınlar diye, insanlara yöneltilmiş bir tebliğdir. Yaşar Nuri Öztürk Meali - Kuranı Kerim. Fatiha
1000Kitapta Ara. İbrahim Suresi, 26. Ayet. Her Şey
Evden kaçanların geri dönmesi için okunacak dua. 1-) İbrahim suresi 26. ayet kaçmasından şüphe edilen kişi niyetine her gün 17 kere okunur. وَمَثلُ كَلِمَةٍ خَبِيثَةٍ كَشَجَرَةٍ خَبِيثَةٍ اجْتُثَّتْ مِن فَوْقِ الأَرْضِ مَا لَهَا مِن قَرَارٍ Okunuşu :
Ra’d Suresi – 43 Ayet, 14. İbrahim Suresi – 52. Ayet; 14 26. Şuara Suresi – 227 Ayet, 27. Neml Suresi – 93 Ayet (56. ayete kadar) 20. cüz Nazar için hangi sureler ve dualar
Vay Tiền Nhanh Chỉ Cần Cmnd Nợ Xấu. ❬ Önceki Sonraki ❭ Your browser doesn’t support HTML5 audio كَلَّآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلتَّرَاقِىَ Kellâ izâ belegatit terâkıyterâkıye. 26-30 Hayır, can boğaza dayandığı, “Kimdir bunu iyi edecek?” dendiği, ölmek üzere olanın da bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir. Türkçesi Kökü Arapçası hayır كَلَّا ne zaman ki إِذَا can dayanır ب ل غ بَلَغَتِ köprücük kemiklerine ت ر ق التَّرَاقِيَ Diyanet İşleri Başkanlığı 26-30 Hayır, can boğaza dayandığı, “Kimdir bunu iyi edecek?” dendiği, ölmek üzere olanın da bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir. Diyanet Vakfı Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır, Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Hayır, hayır! Ne zaman ki, can köprücüklere dayanır Elmalılı Hamdi Yazır Hayır hayır, ne zaman ki can köprücük kemiklerine dayanır, Ali Fikri Yavuz Hayır hayır, dünya ahirete tercih edilemez. Can köprücük kemiklerine dayanınca, Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Hayır hayır ne zaman ki o can köprücüklere dayanır Fizilal-il Kuran Hayır hayır, can köprücük kemiğine dayandığı zaman. Hasan Basri Çantay Gözünüzü açın, can köprücük kemiğine bir dayandığı zaman, İbni Kesir Dikkat edin, köprücük kemiğine bir dayandığı zaman; Ömer Nasuhi Bilmen 25-26 Sanır ki, ona arka kemiklerini kıracak bir muamele yapılacaktır. Hayır hayır... Vaktâ ki can boyun halkasının kemiklerine kavuşur. Tefhim-ul Kuran Hayır; can köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,
Meryem Suresinin Ramazan'da ve geriye kalan tüm zamanlarda okunmasının faziletleri şunlardır Resulallah savşu şekilde buyurmuştur “Kim bu sureyi okur ise; İsmail, Yakup, İshak, İbrahim, Harun, Musa, İsa, Yahya ve Zekeriyya peygamberlerine iman eden kişilerin sayısınca on sevap verilir.”01-Apr-2022İçindekiler1 Hamile kalmak için Meryem Suresi kaç defa okunmalı?2 Meryem suresi okumak neye iyi gelir?3 Meryem Suresi 50 ayet ne için okunur?4 Meryem sûresi ne anlatıyor?5 Hizli hamile kalmak için ne yapmalı?6 Abdestsiz Meryem suresi okunur mu?7 Meryem suresini kimler okuyabilir?8 Hamile kalmak için hangi sure okunur?Hamile kalmak için Meryem Suresi kaç defa okunmalı?41 ADET HURMAYA MERYEM SURESİ… Hayırlı bir evlat sahibi olmak ve hamile kalmak için Meryem Suresinin okunabileceği tavsiye edilen kaynaklardan elde edilenlere göre; 41 adet hurmanın hepsine ayrı ayrı 'Meryem Suresi' okunabilir. Bu esnada hangi niyet üzerine okunursa o niyet geçerli suresi okumak neye iyi gelir?Bir hadisi şeriften nakledildiğine göre; Meryem Suresini okumakta devamlılık gösteren herkes bu dünyadan, bu surenin bereketinin vesilesiyle; can, mal ve evlat açısından tamamen ihtiyaçsız olmadan gitmez.” Devamlı okuyan kişi Allah'ın izni ile fakirlikten Suresi 50 ayet ne için okunur?En faziletli dualardan biri olarak geçen ve okuyan insanların en güzel şekilde maddi ferahlığa ve gençliğe kavuştuğu ifade edilen bu dua, tarih boyunca birçok insanın maddi sıkıntılarından kurtulup genişliğe ve bolluğa kavuşmasına vesile sûresi ne anlatıyor?98 âyettir. Bazı tefsir bilginlerine göre 58 ve 71. âyetler Medine döneminde inmiştir. Sûre, Meryem'in, oğlu İsa'yı nasıl dünyaya getirdiğini anlattığı için bu adla anılmıştır. Sûre de başlıca, tevhit inancını yerleştirmek amacıyla bazı peygamberlerin kıssaları ve kıyamet sahneleri konu hamile kalmak için ne yapmalı?İşte, hamile kalmanızı kolaylaştıracak bilimsel verilere dayalı birkaç ipucu!Adet döngünüzü kaydedin. … Yumurtlama zamanınızı bilin. … Üreme pencerenizde daha sık cinsel ilişkiye girin. … Sağlıklı bir kiloda kalın. … Hamilelik vitaminlerinden kullanın. … Sağlıklı beslenin. … Ağır egzersizi Meryem suresi okunur mu?Kur'an-ı Kerim'de bulunan diğer sureler için geçerli olduğu gibi Meryem Suresini de ezberden okumak için abdest almak gerekli değildir. Ancak Kur'an-ı Kerim'e abdestsiz bir halde el sürmek İslam fakihleri tarafından münasip görülmemiştir. Dolayısıyla sureyi mushaftan okumak için abdest almak suresini kimler okuyabilir?Resulallah savşu şekilde buyurmuştur “Kim bu sureyi okur ise; İsmail, Yakup, İshak, İbrahim, Harun, Musa, İsa, Yahya ve Zekeriyya peygamberlerine iman eden kişilerin sayısınca on sevap verilir.”Hamile kalmak için hangi sure okunur?"HüvaIIahü'l-hâliku'l-bâriü" ise çocuk sahibi olmak isteyenlerin okuyabilecekleri bir diğer duadır. Haşr suresi 59/24 ayetidir ve meali ise 'O yaratandır ve yoktan var edendir. ' Ayeti geceleri 1054 defa okumayı adet haline getirmekse önemlidir. "Fallâhu hüve'l-veliyyü ve hüve yuhyî" Şura suresinin 42/9 ayetidir.
"biz, her resulü/elçiyi ancak kendi halkının dili ile gönderdik ki ayetleri açık açık anlatsın. bundan sonra allah, sapıklığı tercih edeni sapık sayar, doğru yolu tercih edeni de yoluna kabul eder. o, daima üstün ve bütün kararları doğru olandır."İçindekiler1 Ibrahim suresi 4 ayette verilmek istenen mesaj nedir?2 Allah dilediğini doğru yola iletir ne demek?3 Kur’an ı Kerimde ikinci ayet nedir?4 Allah dilediğini hidayete erdirir ne demek?5 Ibrahim suresi ne için okunur?6 Allah kime hidayet verir?7 Allah kimi doğru yola iletir?8 Amenerrasulü duası hangi surede?Ibrahim suresi 4 ayette verilmek istenen mesaj nedir?“Biz her peygamberi kendi kavminin diliyle gönderdik ki onlara Allah'ın emirlerini iyice açıklasın. Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” İbrahim suresi, 4. ayet.Allah dilediğini doğru yola iletir ne demek?Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlara bir uyarıdır." Ayette Allah'ın, dilediğini dalalette bırakacağı, dilediğini de doğru yola ileteceği belirtilir. Helak olmak, kaybolmak, yolunu şaşırmak anlamındaki "dalal" kökünden türeyen "idlal", yoldan çıkarmak, saptırmak, şaşırtmak ı Kerimde ikinci ayet nedir?Resulullah sav şöyle buyurdu ki "Kuran'da iki ayet vardır ki, müminler için şifadır ve Allah'ın sevdiği şeylerdendir. O iki ayet Bakara suresinin son iki ayeti olan Amenerrasülü ' dilediğini hidayete erdirir ne demek?Kur"an-ı Kerim"de birçok ayette Allah"ın bir takım kimselerin kalplerini mühürlediği, onların kalplerine imanın girmesinin imkânsız olduğu, Allah"ın dilediğini hidayete erdirdiği, dilediğini ise saptırdığı ifade suresi ne için okunur?İbrahim süresi faziletleri ve okumanın faydaları Ahlakın güzelleşmesi için 10 defa okunur. Düşmana karşı 7 kere okunursa, şerrinden korunur. Anne ve babasının rızasını kazanmak için her gün kime hidayet verir?Aynen öyle de bir kimseye Allah'ın emir ve yasaklarını en güzel bir şekilde tebliğ eden insan, neticeye kesin gözüyle bakamaz. Zira, Hadi hidayete erdirici ancak Odur. Allah'ın dilediğine hidayet vermesi ise, hidayet şartlarına riayet eden kimseye, dilerse hidayet vermesi kimi doğru yola iletir?“Allah, kimi saptırırsa onu doğru yola iletecek yoktur vemen yudlilillâhu femâ lehu min hâd.” ifadesi, ikisi Mekki ve biri Medeni olmak üzere toplam üç surenin dört ayetinde duası hangi surede?Bakara suresinin son iki ayeti olan Amenerrasulü çok fazileti bir duadır. Bakara suresinin son iki ayetinin Amenerrasulü fazileti hakkında birçok sahih hadis rivayet Authoradmin
KÜNYE HAKKIMIZDA HARİTA YASAL ARA İLETİŞİM ANASAYFA KUR’ÂNIMIZ Kuran Meali ve Tefsiri Kıyamet Suresi 26. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri Kıyamet Suresi 26. ayeti ne anlatıyor? Kıyamet Suresi 26. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...Kıyamet Suresi 26. Ayetinin Arapçasıكَلَّٓا اِذَا بَلَغَتِ التَّرَاقِيَۙ Kıyamet Suresi 26. Ayetinin Meali AnlamıHayır, hayır! Can köprücük kemiğine dayandığı,Kıyamet Suresi 26. Ayetinin TefsiriGüzel bir kul olanla olmayanın hâli, henüz âhirete varmadan ölüm anında bile fark edilir. Gerçi burada tasvir edilen manzara herkes için geçerlidir. Fakat söz geliminden, burada bahsedilenin, âhireti inkâr eden biri olduğu anlaşılır. Can boğaza dayandığı zaman, etrafındaki insanlar ona bir çare bulabilmek için uğraşsalar; tıbben devası kalmamış o zavallıya okuyup üfleyecek bir efsuncu bulmak için koşuştursalar da, artık o can çekişen, nefesi tıkanan, ölmek üzere olan kişi, o anda başına gelenin, hakkın kaçılmaz emri ölüm olduğunu, bunun tam bir ayrılık, sevdiklerinden, çok sevdiği ve uğruna ebedi hayatını fedâ ettiği dünyasından, onun nimetlerinden ayrıldığını anlar. Bu an, insanın dünyadan koptuğu, bütün uzuvların birbirinden “Elveda! Elfirâk!” diye diye acı ve kederler içinde ayrıldığı tam ayrılık vaktidir. O sırada ölüm acısıyla el ayak karışır, bacak bacağa dolaşır. Ya ten kafesinden uçan ruh âhiret hesabından korktuğu için bacak bacağa dolaşır. Veya can çıktığı için beden kurur, bacaklar birbirine yapışır. Yahut kefenlenirken bacaklar birbirine bitiştirilir. Bir ömür boyu sahibini üzerinde taşıyan o bacaklarda canlılık, güç ve kuvvetten hiç bir eser kalmaz. İnsanda da hiçbir irade kalmaz. Çünkü yegâne güç ve kudret sahibi, artık onu tam anlamıyla kendi kontrolüne almıştır. Ölümle birlikte insan yakalanır, başka birine değil, ancak Rabbine sevk edilir. Hesabı görülmek, cezası verilmek üzere zorla ve itile kakıla onun huzuruna götürülür. İşte âhireti bırakıp da peşin olan dünyayı sevenlerin dünyada varacakları son budur. Âhireti sevenlerin kurtuluş ve sevgiliye kavuşma neşesiyle gülümsedikleri bu an, dünya sevgisine tutulmuş ruhlar için böyle elem verici bir ayrılık, sonsuz bir hicran, bitmez tükenmez bir sürgün olacaktır. ÇünküKıyamet Suresi tefsiri için tıklayınız...Kaynak Ömer Çelik TefsiriKıyamet Suresi 26. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız... İslam ve İhsan PAYLAŞ İslam ve İhsan İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de “Allâh katında dîn İslâm’dır …” Âl-i İmrân, 19 buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan böyle bir dîn aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” Âl-i İmrân, 85 ... Peygamber Efendimiz Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret hac etmendir” buyurdular. “İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular. İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16 Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir. Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” Muvatta’, Kader, 3. Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir. Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307 Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” er-Rad, 28 Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir. İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal ilm-i hâl sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır. İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz. Erkam Medya © islam&ihsan 2013 - 2022 altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.
Kuran-ı Kerim’in 14. suresi olan İbrahim Suresi, Mekke’de nazil olmuştur ve 52 ayettir. İbrahim Suresi, Anlamı, Arapça-Türkçe okunuşu ve Diyanet Meali ve Faziletiİbrahim Suresi; Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. İçinde Hz. İbrahim’den ve ailesinden söz edildiği için bu adı SuresiHakkında Kısa Bilgiİbrahim Suresi 52 Ayetten oluşmaktadır. Kuran-ı Kerim’in on dördüncü 14. suresidir. İbrahim Suresi 13. Cüzde yer alır. Surede, İbrahim Peygamber’den bahsedilmektedir. Mekke’de nazil olmuştur. 3461 harften oluşmaktadır. Kuran-ı Kerim’de iniş sırasına göre 72. Suredir. Başındaki Huruf-u Mukatta şifreli harfler ise Elif Lam Ra’ İbrahim’in kıssasının bir bölümünü ihtiva ettiği için bu sureye, “İbrahim Suresi” isminin kökeni İbranicedir. İbranicede bu isim “Milletlerin Babası” anlamına Kerim’deki “Milleti İbrahim” ifadesi “İbrahim” isminin anlamına işaret etmektedir. Nûh sûresinden sonra inen sure, 52 ayetten oluşmaktadır. 28 ve 29. ayetler Medine’de, diğerleri Mekke’de inmiştir. Kur’andaki resmi sırası itibarıyla 14. sure olan İbrahim suresi, iniş sırasına göre Hz. Osman Mushafı’nda 72, İbn Abbas Mushafı’nda ise 69. Suresi Latin Harfli Okunuşu Ve Türkçe MealiBismillâhirrahmânirrahîm İbrahim Suresi 1. Ayet Elif lâm râ kitâbun enzelnâhu ileyke li tuhricen nâse minez zulûmâti ilen nûri bi izni rabbihim ilâ sırâtıl azîzil hamîdhamîdi. Elif lâm râ. Rab’lerinin izni ile insanları karanlıklardan nura; Azîz, Hamîd olanın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz Suresi 2. AyetAllâhillezî lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardardı, ve veylun lil kâfirîne min azâbin şedîdşedîdin. O Allah ki; semalarda ve yeryüzünde ne varsa O’nundur. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay Suresi 3. Ayet Ellezîne yestehıbbûnel hayâted dunyâ alel âhıreti ve yasuddûne an sebîlillâhi ve yebgûnehâ ivecâivecen, ulâike fî dalâlin baîdbaîdin. Onlar, dünya hayatını ahiret hayatına tercih ederler. Ve Allah’ın yolundan alıkoyarlar. Ve onu eğriltmek onlar, uzak bir dalâlet Suresi 4. Ayet Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum, fe yudillullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ’yeşâu, ve huvel azîzul hakîmhakîmu. Hiçbir resûlümüz yoktur ki; Biz, onu kendi kavminin lisanıyla göndermiş olmayalım. Onlara kendi lisanlarıyla beyan etsin açıklasın diye. Öyleyse Allah, dilediğini Allah’a ulaşmayı dilemeyenleri dalâlette bırakır. Dilediğini Allah’a ulaşmayı dileyenleri hidayete erdirir. Ve O, Azîz’dir, Hikmet Sahibi’ Suresi 5. Ayet Ve le kad erselnâ mûsâ bi âyâtinâ en ahric kavmeke minez zulumâti ilen nûri, ve zekkirhum bi eyyâmillâheyyâmillâhi, inne fî zâlike le âyâtin li kulli sabbârin şekûrşekûrin. Andolsun ki; Biz Musa “Kavmini karanlıklardan nura çıkar ve onlara Allah’ın günlerini hatırlat onlara Allah’ın günleri boyunca zikrettir.” diye âyetlerimizle delillerimizle, mucizelerimizle gönderdik. Muhakkak ki; bunda şükredip, sabredenlerin hepsi için âyetler deliller Suresi / Ayet-6 Ve iz kâle mûsâ li kavmihizkurû ni’metallâhi aleykum iz encâkum min âli fir’avne yesûmûnekum sûel azâbi ve yuzebbihûne ebnâekum ve yestahyûne nisâekum, ve fî zâlikum belâun min rabbikum azîmazîmun. Ve Musa kavmine şöyle demişti “Allah’ın üzerinizdeki ni’metini hatırlayın! Sizi firavun ailesinden hanedanından kurtarmıştı. Sizi azabın en kötüsüne maruz bırakıyorlar ve oğullarınızı öldürüyorlar boğazlıyorlar ve kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunlarda Rabbinizden büyük bir imtihan Suresi / Ayet-7 Ve iz te’ezzene rabbukum le in şekertum le ezîdennekum ve le in kefertum inne azâbî le şedîdşedîdun. Ve o zaman Rabbiniz size bildirmişti ki; eğer şükrederseniz ni’metlerinizi artırırız, eğer küfredenlerden olursanız muhakkak ki azabım Suresi / Ayet-8 Ve kâle mûsâ in tekfurû entum ve men fîl ardı cemî’an fe innallâhe le ganiyyun hamîdhamîdun. Musa şöyle dedi “Eğer siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi, inkâr etseniz bile muhakkak ki; Allah Gani şükrünüze muhtaç değildir, Hamîd’ Suresi / Ayet-9 E lem ye’tikum nebeullezîne min kablikum kavmi nûhın ve âdin ve semûdsemûde, vellezîne min ba’dihim, lâ ya’lemuhum illallâhillallâhu, câethum rusuluhum bil beyyinâti fe reddû eydiyehum fî efvâhihim ve kâlû innâ kefernâ bi mâ ursiltum bihî ve innâ le fî şekkin mimmâ ted’ûnenâ ileyhi murîbmurîbin. Sizden öncekilerin, Nuh kavminin, Ad kavminin ve Semud kavminin ve onlardan sonra gelenlerin haberi size gelmedi mi? Onları, Allah’tan başkası bilemez. Onların resûlleri, onlara beyyinelerle delillerle geldiler. Fakat onlar, ellerini ağızlarına götürdüler öfkelendiler. Ve şöyle dediler “Gerçekten biz onunla gönderildiğiniz şeyi inkâr ettik. Ve muhakkak ki; biz, bizi kendisine ona davet ettiğiniz şeye karşı tereddüt ediyoruz, şüphe içindeyiz.”İbrahim Suresi / Ayet-10 Kâlet rusuluhum e fîllâhi şekkun fâtırıs semâvâti vel ardardı, yed’ûkum li yagfire lekum min zunûbikum ve yuahhırekum ilâ ecelin musemmâmusemmen, kâlû in entum illâ beşerun mislunâ, turîdûne en tesuddûnâ ammâ kâne ya’budu âbâunâ fe’tûnâ bi sultânin mubînmubînin. Onların resûlleri şöyle dedi “Semaları ve arzı yaratan Allah hakkında mı şüphedesiniz? Sizi, günahlarınızı mağfiret etmek için davet ediyor ve sizi belli bir zamana kadar tehir ediyor mühlet veriyor”. Onlar da şöyle dediler “Siz ancak bizim gibi bir beşersiniz. Babalarımızın ibadet etmiş olduğu şeylerden bizi alıkoymak engellemek istiyorsunuz. Öyleyse bize açıkça bir mucize getirin!”İbrahim Suresi / Ayet-11 Kâlet lehum rusuluhum in nahnu illâ beşerun mislukum ve lâkinnallâhe yemunnu alâ men yeşâu min ibâdihibâdihî, ve mâ kâne lenâ en ne’tiyekum bi sultânin illâ bi iznillâhiznillâhi, ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûnmu’minûne. Onlara resûlleri şöyle dedi “Biz de ancak sizin gibi beşeriz insanız. Fakat Allah, kullarından dilediğini ni’metlendirir. Bizim, Allah’ın izni olmaksızın, bir sultan mucize, delil getirmemiz olamaz. Artık mü’minler Allah’a tevekkül etsinler.”İbrahim Suresi / Ayet-12 Ve mâ lenâ ellâ netevekkele alâllâhi ve kad hedânâ subulenâ, ve le nasbirenne alâ mâ âzeytumûnâ, ve alâllâhi fel yetevekkelil mutevekkilûn mutevekkilûne. Ve biz niçin Allah’a tevekkül etmeyelim? Bizi, yollarımıza hidayet etmiştir ulaştırmıştır. Sizin bize yaptığınız eziyetlere elbette sabredeceğiz. Artık tevekkül edenler, Allah’a tevekkül Suresi / Ayet-13 Ve kâlellezîne keferû li rusulihim le nuhricennekum min ardınâ ev le teûdunne fî milletinâ, fe evhâ ileyhim rabbuhum le nuhlikennez zâlimînzâlimîne. Kâfirler, resûllerine dediler ki “Sizi mutlaka arzımızdan ülkemizden çıkaracağız veya mutlaka bizim dînimize döneceksiniz.” Bunun üzerine onlara Rab’leri “Mutlaka zalimleri helâk edeceğiz.” diye Suresi / Ayet-14 Ve le nuskinennekumul arda min ba’dihim, zâlike li men hâfe makâmî ve hâfe vaîdvaîdi. Sizi onlardan sonra mutlaka yeryüzünde yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan ve tehditimden vaadimden korkan kimse Suresi / Ayet-15 Vesteftehû ve hâbe kullu cebbârin anîdanîdin. Resûller fetih istediler ve bütün zorba inatçılar Suresi / Ayet-16 Min verâihî cehennemu ve yuskâ min mâin sadîdsadîdin. Onun arkasında cehennem vardır ve irinli sudan Suresi / Ayet-17 Yetecerreuhu ve lâ yekâdu yusîguhu ve ye’tîhil mevtu min kulli mekânin ve mâ huve bi meyyitmeyyitin, ve min verâihî azâbun galîzgalîzun. Onu yutmaya çalışacak ve fakat onu boğazından kolayca geçiremeyecek. Bütün mekânlardan ona ölüm öldürücü sebepler gelecek ve fakat o ölemeyecek ölmek istediği halde ölmesi mümkün olmayacak. Ve onun arkasından galiz ağır bir azap Suresi / Ayet-18 Meselullezîne keferû bi rabbihim a’mâluhum ke remâdinişteddet bihir rîhu fî yevmin âsıfâsıfin, lâ yakdirûne mimmâ kesebû alâ şey’şey’in, zâlike huved dalâlul baîdbaîdu. Rab’lerini inkâr edenlerin amellerinin durumu, şiddetli rüzgârın savurduğu kül gibidir. İktisab ettiklerinden kazandıklarından bir şeye kaadir olamazlar. İşte o “uzak dalâlet” Suresi / Ayet-19 E lem tere ennallâhe halakas semâvâti vel arda bil hakkhakkı, in yeşa’ yuzhibkum ve ye’ti bi halkın cedîdcedîdin. Allah’ın, semaları ve yeryüzünü hak ile yarattığını görmüyor musun? Eğer O, dilerse sizi yok eder ve yeni bir halketme yaratma ile yeni bir toplum Suresi / Ayet-20 Ve mâ zâlike alallâhi bi azîzazîzin. Ve bu, Allah için büyük güç bir iş Suresi / Ayet-21 Ve berezû lillahi cemîan fe kâled duafâu lillezînestekberû innâ kunnâ lekum tebean fe hel entum mugnûne annâ min azâbillâhi min şey’şey’in, kâlû lev hedânallâhu le hedeynâkum, sevâun aleynâ ecezi’nâ em sabernâ mâ lenâ min mahîsmahîsın. Hepsi Allah’ın huzuruna çıktılar. Ve zayıf güçsüz olanlar kibirlenenlere şöyle dediler “Muhakkak ki; biz size tâbî olduk. Şimdi siz, Allah’ın azabından bir şeyi bizden giderebilir misiniz?” Onlar “Eğer Allah, bizi hidayete erdirseydi elbette biz de sizi hidayete erdirirdik. Sabretsek de, sabretmesek de bizim için aynıdır. Bizim için kaçacak bir yer yoktur.” Suresi / Ayet-22 Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum va’del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyymusrıhıyye, innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kablkablu, innaz zâlimîne lehum azâbun elîmelîmun. Şeytan, emir yerine getirildiği zaman şöyle dedi “Muhakkak ki; Allah, size “hak olan vaadini” vaadetti. Ve ben de size vaadettim. Fakat ben, vaadimden döndüm. Ve ben, sizin üzerinizde bir güce sultanlığa, yaptırım gücüne sahip değilim. Sadece sizi davet ettim. Böylece siz, bana icabet ettiniz. Artık beni kınamayın! Kendinizi kınayın! Ve ben, sizin yardımcınız değilim. Siz de, benim yardımcım değilsiniz. Gerçekten ben, sizin beni ortak koşmanızı daha önce de inkâr ettim. Muhakkak ki; zalimlere acı azap vardır.”İbrahim Suresi / Ayet-23 Ve udhilellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ bi izni rabbihim, tehıyyetuhum fîhâ selâmselâmun. Âmenû olanlar ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenler ve amilüssalihat nefsi ıslâh edici amel yapanlar, altlarından nehirler akan cennetlere dahil edilirler konulurlar. Orada Rab’lerinin izni ile ebedî kalırlar. Orada onların tahiyyeleri temennileri “selâm” Suresi / Ayet-24 E lem tere keyfe daraballâhu meselen kelimeten tayyibeten ke şeceretin tayyibetin asluhâ sâbitun ve fer’uhâ fis semâsemâi. Allah nasıl örnek verdi, görmedin mi? Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir. Onun aslı sabittir kökü topraktadır. Ve onun dalları Suresi / Ayet-25 Tu’tî ukulehâ kulle hînin bi izni rabbihâ, ve yadrıbullâhul emsâle lin nâsi leallehum yetezekkerûnyetezekkerûne. O her zaman Rabbinin izni ile meyvesini verir. Ve Allah, insanlara örnek darb-ı misal verir. Böylece umulur ki; onlar tezekkür Suresi / Ayet-26 Ve meselu kelimetin habîsetin ke şeceretin habîsetinictusset min fevkıl ardı mâ lehâ min karârkarârin. Habis kötü, çirkin sözün durumu, yerin üstünden kökü koparılmış, kararsız dayanaksız habis kötü ağaç Suresi / Ayet-27 Yusebbitullâhullezîne âmenû bil kavlis sâbiti fil hayâtid dunyâ ve fil âhırehâhıreti, ve yudıllullâhuz zâlimîne ve yef’alullâhu mâ yeşâ’yeşâu. Allah âmenû olanları ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenleri sabit sözle dünya ve ahiret hayatında sebat ettirir. Ve zalimleri dalâlette bırakır. Allah dilediği şeyi Suresi / Ayet-28 E lem tere ilellezîne beddelû ni’metallâhi kufren ve ehallû kavmehum dârel bevârbevâri. Allah’ın ni’metini küfürle değiştirenleri ve kendi kavimlerini helâk yurduna götürenleri görmedin mi?İbrahim Suresi / Ayet-29 Cehennemcehenneme, yaslevnehâ, ve bi’sel karârkarâru. Cehennem; ona yaslanırlar. Karar kılınan yer ne kötü!İbrahim Suresi / Ayet-30 Ve cealû lillâhi endâden li yudıllû an sebîlihsebîlihî, kul temetteû fe inne masîrekum ilen nârnâri. Onun yolundan saptırmak için Allah’a eşler koştular. “Metalanın refah içinde yaşayın” de. Artık sizin dönüşünüz Suresi / Ayet-31 Kul li ibâdiyellezîne âmenû yukîmus salâte ve yunfikû mimmâ razaknâhum sirren ve alâniyeten min kabli en ye’tiye yevmun lâ bey’un fîhi ve lâ hilâlhilâlun. Âmenû olan ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyen kullarıma söyle “ Dostluk ve alışverişin olmadığı o günün gelmesinden önce namazı ikame etsinler! Onları rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve aleni açık olarak infâk etsinler!”İbrahim Suresi / Ayet-32 Allâhullezî halakas semâvâti vel arda ve enzele mines semâi mâen fe ahrece bihî mines semerâti rızkan lekum, ve sehhare lekumul fulke li tecriye fil bahri bi emrihemrihî, ve sehhare lekumul enhârenhâra. Semaları ve arzı yaratan ve semadan suyu indiren, böylece onunla sizin için ürünlerden rızık çıkaran ve denizlerde emri ile akıp gitmesi için gemileri size musahhar kılan ve nehirleri de sizin emrinize veren Allah’ Suresi / Ayet-33 Ve sehhare lekumuş şemse vel kamere dâibeyndâibeyni, ve sehhare lekumul leyle ven nehârnehâra. Ve ikisi de adetleri üzere sünnetullah ile devamlı hareket halinde olan güneşi ve ay’ı size musahhar kıldı. Geceyi ve gündüzü de size musahhar Suresi / Ayet-34 Ve âtâkum min kulli mâ se’eltumûhse’eltumûhu, ve in teuddû ni’metallâhi lâ tuhsûhâ,innel insâne le zalûmûn keffârkeffârun. Ve ondan istediğiniz herşeyden size verdi. Ve eğer Allah’ın ni’metini saysanız onu sayamazsınız. Muhakkak insan, gerçekten çok zalim ve çok nankördür inkârcıdır.İbrahim Suresi / Ayet-35 Ve iz kâle ibrâhîmu rabbic’al hâzel belede âminen vecnubnî ve beniyye en na’budel asnâmasnâme. İbrâhîm şöyle demişti “Rabbim, bu beldeyi emin kıl. Beni ve oğullarımı, putlara tapmaktan içtinap ettir uzaklaştır.”İbrahim Suresi / Ayet-36 Rabbi innehunne adlelne kesîren minen nâsnâsi, fe men tebianî fe innehu minnî, ve men asânî fe inneke gafûrun rahîmrahîmun. Rabbim gerçekten onlar putlar, insanların çoğunu dalâlete düşürdüler. Artık kim bana tâbî olursa, bu sebeple o mutlaka bendendir. Ve kim bana asi olursa, o zaman muhakkak ki; Sen Gafur’sun, Rahîm’ Suresi / Ayet-37 Rabbenâ innî eskentu min zurriyyetî bi vâdin gayri zî zer’ın inde beytilkel muharremi rabbenâ li yukîmus salâte fec’al ef’ideten minen nâsi tehvî ileyhim verzukhum mines semerâti leallehum yeşkurûnyeşkurûne. Ey Rabbimiz! Ben, zürriyetimden bir kısmını ekin bitmeyen bir vadiye, Senin Beyt-i Haram’ının yanında iskân ettim yerleştirdim. Ey Rabbimiz! Namazı ikame etsinler. Bir kısım insanların kalbini onlara meylettir. Ve onları ürünlerden rızıklandır. Böylece onlar Suresi / Ayet-38 Rabbenâ inneke ta’lemu mâ nuhfî ve mâ nu’linnu’linu, ve mâ yahfâ alallâhi min şey’infil ardı ve lâ fis semâsemâi. Rabbimiz, muhakkak ki Sen, bizim gizlediğimiz şeyi de gizlemediğimiz alenî olan şeyi de bilirsin. Yeryüzünde ve semalarda hiçbir şey, Allah’a gizli Suresi / Ayet-39 Elhamdulillâhillezî vehebe lî alel kiberi ismâîle ve ishâkishâka, inne rabbî le semîud duâduâi. Hamd, ihtiyarlık halinde bana İsmail ve İshak’ı bağışlayan Allah’a mahsustur. Muhakkak ki; benim Rabbim, duayı mutlaka Suresi / Ayet-40 Rabbic’alnî mukîmas salâti ve min zurriyyetî rabbenâ ve tekabbel duâduâi. Rabbim, beni ve zürriyetimi namazı ikame edenlerden kıl. Rabbimiz, duamı kabul Suresi / Ayet-41 Rabbenagfirlî ve li vâlideyye ve lil mu’minîne yevme yekûmul hisâbhisâbu. Rabbimiz, hesap yapıldığı görüldüğü gün beni, annemi, babamı ve mü’minleri mağfiret et günahlarımızı affet.İbrahim 42. Ayet Ve lâ tahsebennallâhe gâfilen ammâ ya’meluz zâlimûnzâlimûne, innemâ yuahhıruhum li yevmin teşhasu fîhil ebsârebsâru. Ve Allah’ı, zalimlerin yaptığı şeylerden gâfil sanma. Sadece onları, gözlerin dehşetten açılacağı güne tehir eder erteler.İbrahim 43. Ayet Muhtıîne mukniî ruûsihim lâ yerteddu ileyhim tarfuhum, ve ef’idetuhum hevâ’hevâun. Başlarını dik tutarak gökyüzüne doğru devamlı bakarak koşanlar! Onların bakışları, kendilerine dönemez. Ve onların kalpleri heva ile nefsin afetleriyle doludur nefsin afetlerinden ibarettir.İbrahim 44. Ayet Ve enzirin nâse yevme ye’tîhimul azâbu fe yekûlullezîne zalemû rabbenâ ahhırnâ ilâ ecelin karîbin nucib da’veteke ve nettebiır rusulrusule, e ve lem tekûnû aksemtum min kablu mâ lekum min zevâlzevâlin. Azabın onlara geleceği gün ile insanları uyar. O zaman zalimler şöyle diyecek “Rabbimiz, bizi yakın bir süreye kadar tehir et bize zaman ver. Senin davetine icabet edelim ve resûllere tâbî olalım.” Daha önce “sizin için bir zeval olmadığına” yemin eden siz değil misiniz?İbrahim 45. Ayet Ve sekentum fî mesâkinillezîne zalemû enfusehum ve tebeyyene lekum keyfe fealnâ bihimve darabnâ lekumul emsâlemsâle. Ve siz, nefslerine zulmedenlerin meskenlerine yerlerine yerleştiniz ve onlara neler yaptığımız size açıklandı. Ve size örnekler 46. Ayet Ve kad mekerû mekrehum ve indallâhi mekruhum, ve in kâne mekruhum li tezûle minhul cibâlcibâlu. Onlar tuzaklarını hilelerini kurmuşlardı. Ve onların tuzakları hileleri Allah’ın indindedir Allah onların tuzaklarını bilir, onların tuzakları hileleri, dağları yok edecek güçte olsa bile…İbrahim 47. Ayet Fe lâ tahsebennallâhe muhlife va’dihî rusulehrusulehu, innallâhe azîzun zuntikâmzuntikâmin. Öyleyse Allah’ı sakın resûllerine karşı vaadini yerine getirmez sanma. Muhakkak ki; Allah, azîzdir, intikam 48. Ayet Yevme tubeddelul ardu gayrel ardı ves semâvâtu ve berezû lillâhil vâhıdil kahhârkahhâri. O gün arz yeryüzü ve semalar, başka bir hale döndürülür döndürülmüş olur. Ve onlar, Vahid bir ve Kahhar olan Allah’ın huzuruna çıkmış 49. Ayet Ve terel mucrimîne yevme izin mukarrenîne fil asfâdasfâdi. Ve izin günü, mücrimleri kelepçelenmiş, birbirine zincirlerle bağlanmış 50. Ayet Serâbîluhum min katırânin ve tagşâ vucûhehumun nârnâru. Onların gömlekleri katrandandır ve onların yüzlerini ateş 51. Ayet Li yecziyallâhu kulle nefsin mâ kesebet, innallâhe serîul hısâbhısâbi. Bu azap, Allah’ın bütün nefslerin kazandığının karşılığını ceza veya mükâfat vermesi içindir. Muhakkak ki; Allah, hesabı çabuk 52. Ayet Hâzâ belâgun lin nâsi ve li yunzerû bihî ve li ya’lemû ennemâ huve ilâhun vâhidun ve li yezzekkere ûlul elbâbelbâbi. Bu Kur’ân-ı Kerim, O’nunla uyarılmaları ve O’nun Allah’ın tek bir İlâh olduğunun bilinmesi ve ulûl’elbabın sırların sahiplerinin tezekkür etmesi için insanlara bir Diğer KonularKuran-ı Kerim Hakkında BilgiKuran-ı Kerim Sıralı Tüm Sureler ListesiKur’ân-ı Kerim Nüzul İniş Sırasına göre SurelerFatiha SuresiBakara SuresiBakara Suresi FaziletleriYasin Facebook’tan takip etmeyi unutmayın!
ibrahim suresi 26 ayet ne için okunur