Gündem\ Siyasi, Tarihi ve Dini konular. Editörler : ÇOTANAK Kuran'daki şiirler! 18 Ocak 2014 23:53 İnfitârSuresi 19 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 82. sure olarak inmiştir. Kur'an-ı Kerim'de 586 sayfa numarasında yer almaktadır. İnfitarsuresi Kuranı Kerim''de 82. sıradadır. İnfitar suresi Mekke döneminde nazil olan surelerdendir. İnfitar suresi 19 ayeti kerimedir. İnfitar suresinde kıyamet esnasında olacak dehşet verici hadiseler anlatılmaktadır. İşte İnfitar suresi hakkında bilgiler ile Alimet nefsun ma ahdaret. Anlamı: Herkes önceden hazırlayıp getirdiği şeyleri bilecektir. 145-) İnfitar suresi 5. ayet: Arapça: عَلِمَتْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ وَأَخَّرَتْ Okunuşu: ‘Alimet nefsun ma kaddemet ve ahharet. Anlamı: Herkes neyi önünden gönderdiğini ve neyi geri bıraktığını 2) Ve izelkevakibun teseret. (3) Ve izelbiharu fucciret. (4) Ve izelkuburu bu'siret. (5) 'Alimet nefsun ma kaddemet ve ahharet. (6) Ya eyyuhel'insanu ma ğarreke birabbikelkeriymi. (7) Elleziy halekake fesevvake fe'adeleke. (8) Fiy eyyi suretin ma şae rekkebeke. (9) Kella bel tukezzibune biddiyni. (10) Ve inne 'aleykum lehafiziyne. (11 Vay Tiền Nhanh Chỉ Cần Cmnd Nợ Xấu. Kuran'daki bazı ayetler adeta bir şiirin mısrası gibi birbiriyle kafiyelidir, örneğin; İzes semâun fetaret. Ve izel kevâkibun teseret. Ve izel bihâru fucciret. Ve izel kubûru busiret. Alimet nefsun mâ kaddemet ve ahharet. bunun gibi örnekleri artırmak mümkün, mesela Rahman Suresi'ni tamamını bu bağlamda ele alabilirsiniz. Fihima aynani bi eyyi alai rabbikuma tukezzibanFihima fakihetuv ve nahluv ve rummanFe bi eyyi alai rabbikuma tukezzibanFihinne hayratun hısanFe bi eyyi alai rabbikuma tukezzibanHurum maksuratun fil hıyamFe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban Suredeki ayetler bu şekilde uzayıp gider. Yukarıda da yer aldığı gibi aynı ayet 30 dan fazla kez ayrı bir ayet olarak tekrar eder ki bu bir şiirde kafiye dışında görebileceğimiz tipik bir nakarat olayıdır. Ayetlerdeki şiirsel anlatım ortadayken Yasin Suresi 69. ayetinde "Biz ona şiir öğretmedik" denilmektedir. Hakka Suresi 41. ayetinde de " O, bir şairin sözü değildir" denmektedir. Bu ayetlerde kastedilenin Muhammed peygamber olduğu belirtilerek kendisinin bir şair, sözlerinin ise şiir olmadığı ifade edilmektedir. Oysaki eğer siz bazı sözleri ilk söyleyen kişiyseniz ve bunları kısa cümleler halinde, kafiyreli ve nakaratlı bir şekilde okursanız bu sizi şair, sözlediklerinizi de şiir yapmış olmaz mı? Madem Allah Kuran'ın şiir olmadığını, peygamberinin de şair olmadığını söylüyor, ayetleri bu şekilde neden okutuyor? deyim yerindeyse dediğiyle yaptığı birbirini tutmayan böylesi bir durumu yaratmaktansa peygamber çıkıp "ben bir tek Allah'ın şairiyim, bu mısralarda Allah'ın şiiri" dese ne kaybetmiş olurdu, bir şey kaybetmezdi ve kesinlikle şimdikine kıyasla daha tutarlı bir durum ortaya çıkmış olurdu. muhtemelen ayet diye şiir mısraları öne sürülünce bunları cahiliye şiirleriyle benzerliği yüzünden eleştirenler oldu ve bu eleştiriler karşısında da bu ayetlerden geri adım atma diye birşey sözkonusu olamayınca "şiir değildir, şair değildir" gibi inkar yoluna gidildi.. Abdullah-Ahmet Akgül Meali Mahşerde artık her Nefis önceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini iyiliklerini, kötülüklerini ve yerine getirmediği görevlerini bilip anlayacaktır. Abdulbaki Gölpınarlı Meali Bilir herkes, neyi öne sürmüştür, neyi sona bırakmış. Abdullah Parlıyan Meali herkes önden gönderdiğini ve geride bıraktığını bilir veya amel defterleri açılınca, insan kendisini ileriye götüren ve geri bırakan amellerini bilir veya önceden yaptıklarını ve sonraya bıraktıklarını bilir. Ahmet Tekin Meali Herkes nelere öncelik verdiğini, neleri önceden gönderdiğini, neleri ihmal edip geri bıraktığını, öğrenip bilecektir. Ahmet Varol Meali Her can neyi önden gönderdiğini ve neyi geri bıraktığını bilir. Ali Bulaç Meali Artık her Nefis önceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini bilip-öğrenmiştir. Ali Fikri Yavuz Meali Herkes dünyada yaptığı iyiliği ve bıraktığı kötülüğü bilecektir. Bahaeddin Sağlam Meali Kişi ne yaptığını, neyi ihmal ettiğini çok iyi bilecektir. Bayraktar Bayraklı Meali Herkes, neyi önünden gönderdiğini ve neyi geri bıraktığını bilecektir. Cemal Külünkoğlu Meali Herkes dünyada yaptığı ve yapmak zorunda olup da yapmadığı şeyleri bilecektir. Diyanet İşleri Meali Eski İnsanoğlu, ne yaptığını ve ne yapmadığını görür. Diyanet İşleri Meali Yeni Herkes yaptığı ve yapmadığı şeyleri bilecek. Diyanet Vakfı Meali 1, 2, 3, 4, 5. Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, insanoğlu yapıp gönderdiklerini ve yapamayıp geride bıraktıklarını bir bir anlar. Edip Yüksel Meali Her kişi, yaptığını ve yapmadığını öğrenecektir. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Herkes neyi önünden gönderdiğini ve neyi geri bıraktığını bilir. Elmalılı Meali Orjinal Bilir bir nefis nedir takdîm ettiği ve te'hîr ettiği? Hasan Basri Çantay Meali her nefs önden ne yolladı, geriye ne bırakdıysa artık hepsini görüb bilmişdir bilecekdir. Hayrat Neşriyat Meali O gün her nefis, neyi yapıp öne sürdüğünü ve neyi yapmayıp geri bıraktığını bilir! İlyas Yorulmaz Meali Bir nefis dünyada yaşarken neleri yaptıklarını ve neleri yapmayıp arkasına atmış olduklarını öğrenir. Kadri Çelik Meali Artık her Nefis, önceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini bilip öğrenmiş olur. Mahmut Kısa Meali İşte o Gün, her insan, ebedî hayat için neler yapıp gönderdiğini ve neleri —yapması gerektiği hâlde— yapmadığını anlayacaktır. Fakatson pişmanlık fayda vermeyecek! O hâlde Mehmet Türk Meali İşte o an herkes, âhiret için neyi hazırladığını ve neyi hazırlamadığını anlar. Muhammed Esed Meali her insan, [sonunda,] ilerisi için ne hazırladığını ve [bu dünyada] ne bıraktığını 2 anlayacaktır. Mustafa İslamoğlu Meali her insan neyi öncelediğini ve neyi ertelediğini fark edecek.[5614]* Ömer Nasuhi Bilmen Meali Herkes, neyi ileri sürmüş ve neyi geriye bırakmış olduğunu bilir. Suat Yıldırım Meali İşte o zaman! . . Her kişi ne yapıp ne yapmadığını iyice anlayacaktır. Süleyman Ateş Meali Her can, ne yapıp öne sürdüğünü ve ne yapmayıp geride bıraktığını bilir. Süleymaniye Vakfı Meali O zaman herkes ne gönderdiğini ve neler bıraktığını öğrenecektir[*]* Şaban Piriş Meali Kişi ne hazırlamış olduğunu ne ertelemiş olduğunu bilecektir. Ümit Şimşek Meali Herkes ne yaptığını, neyi geri bıraktığını öğrenir. Yaşar Nuri Öztürk Meali Benlik, bilmiş olacaktır önden gönderdiğini de arkaya bıraktığını da. M. Pickthall English A soul will know what it hath sent before it and what left behind. Yusuf Ali English Then shall each soul know what it hath sent forward6002 and what it hath kept back.* 1 “İnfitar Suresi Kur'an-ı Kerim'in hem mushaftaki sıralamasına hem de iniş sırasına göre 82. suresidir. 19 ayet, 81 kelime ve 326 harften oluşur. Mekke'de Nazi'at Suresi'nden sonra, İnşikak Suresi'nden önce indirilmiştir. Sure ismini ilk ayette geçen ve yarılmak anlamına gelen ve infetara fiilinin mastarı olan infitar kelimesinden alır.,, BismillâhirrahmânirrahîmİNFİTÂR Suresi Sure No 82​ 82/İNFİTÂR-1 İzes Gök yarıldığı zaman, 82/İNFİTÂR-2 Ve izel Yıldızlar saçıldığı zaman, 82/İNFİTÂR-3 Ve izel bihâru Denizler kaynayıp fışkırtıldığı zaman, 82/İNFİTÂR-4 Ve izel kubûru bu’ Kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, 82/İNFİTÂR-5 Alimet nefsun mâ kaddemet ve Herkes yaptığı ve yapmadığı şeyleri bilecek. 82/İNFİTÂR-6 Yâ eyyuhel insânu mâ garreke bi rabbikel kerîmkerîmi.6,7,8. Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı? 82/İNFİTÂR-7 Ellezî halakake fe sevvâke fe adelekadeleke.6,7,8. Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı? 82/İNFİTÂR-8 Fî eyyi sûretin mâ şâe rekkebekrekkebeke. 6,7,8. Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı? 82/İNFİTÂR-9 Kellâ bel tukezzibûne bid dîndîni.9. Hayır, hayır! Siz hesap ve cezayı yalanlıyorsunuz. 82/İNFİTÂR-10 Ve inne aleykum le hâfızînhâfızîne.10,11. Hâlbuki üzerinizde muhakkak bekçiler, değerli yazıcılar vardır. 82/İNFİTÂR-11 Kirâmen kâtibînkâtibîne.10,11. Hâlbuki üzerinizde muhakkak bekçiler, değerli yazıcılar vardır. 82/İNFİTÂR-12 Ya’lemûne mâ tef’alûntef’alûne.12. Onlar yapmakta olduklarınızı bilirler. 82/İNFİTÂR-13 İnnel ebrâre lefî naîmnaîmin.13. Şüphesiz, iyiler Naîm cennetindedirler. 82/İNFİTÂR-14 Ve innel fuccâre lefî cahîmcahîmın.14. Şüphesiz, günahkârlar da cehennemdedirler. 82/İNFİTÂR-15 Yaslevnehâ yevmed dîndîni.15. Hesap ve ceza günü oraya gireceklerdir. 82/İNFİTÂR-16 Ve mâ hum anhâ bi gâibîngâibîne.16. Onlar oradan kaybolup kurtulacak da değillerdir. 82/İNFİTÂR-17 Ve mâ edrâke mâ yevmud dîndîni.17. Hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin? 82/İNFİTÂR-18 Summe mâ edrâke mâ yevmud dîndîni.18. Evet, hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin? 82/İNFİTÂR-19 Yevme lâ temliku nefsun li nefsin şey’âşey’en, vel emru yevmeizin lillâhlillâhi.19. O gün kimse kimseye hiçbir fayda sağlayamayacaktır. O gün buyruk, yalnız Allah’ındır. Diyanet İşleri Meali Yeni Alimet nefsun mâ kaddemet ve ahharat. Diyanet İşleri Abdulbaki Gölpınarlı Abdullah Parlıyan Adem Uğur Ahmed Hulusi Ahmet Tekin Ahmet Varol Ali Bulaç Ali Fikri Yavuz Ali Ünal Bayraktar Bayraklı Bekir Sadak Celal Yıldırım Cemal Külünkoğlu Diyanet İşleri eski Diyanet Vakfi Edip Yüksel Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı sadeleştirilmiş Elmalılı sadeleştirilmiş-2 Gültekin Onan Harun Yıldırım Hasan Basri Çantay Hayrat Neşriyat İbni Kesir Kadri Çelik Muhammed Esed Mustafa İslamoğlu Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Öngüt Şaban Piriş Sadık Türkmen Seyyid Kutub Suat Yıldırım Süleyman Ateş Tefhim-ul Kuran Ümit Şimşek Yaşar Nuri Öztürk İskender Ali Mihr İlyas Yorulmaz Ayet Mealleri Diyanet İşleri = Herkes yaptığı ve yapmadığı şeyleri bilecek. Abdulbaki Gölpınarlı = Bilir herkes, neyi öne sürmüştür, neyi sona bırakmış. Abdullah Parlıyan = herkes önden gönderdiğini ve geride bıraktığını bilir veya amel defterleri açılınca, insan kendisini ileriye götüren ve geri bırakan amellerini bilir veya önceden yaptıklarını ve sonraya bıraktıklarını bilir. Adem Uğur = İnsanoğlu yapıp gönderdiklerini ve yapamayıp geride bıraktıklarını bir bir anlar. Ahmed Hulusi = Her nefs takdim ettiği yapıp önceden gönderdiği ve tehir ettiği yapmadığı, sonraya bıraktığı şeyi bilmiştir. Ahmet Tekin = Herkes neyi önceden gönderdiğini, neyi ihmal edip geri bıraktığını, öğrenip bilecektir. Ahmet Varol = Her can neyi önden gönderdiğini ve neyi geri bıraktığını bilir. Ali Bulaç = Artık her Nefis önceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini bilip öğrenmiştir. Ali Fikri Yavuz = Herkes dünyada yaptığı iyiliği ve bıraktığı kötülüğü bilecektir. Ali Ünal = Herkes, dünyadan Âhiret’e iyi ve kötü ne gönderip, geride ne bıraktığını bilecektir. Bayraktar Bayraklı = Herkes, neyi önünden gönderdiğini ve neyi geri bıraktığını bilecektir. Bekir Sadak = Insanoglu, ne yaptigini ve ne yapmadigini gorur. Celal Yıldırım = Herkes öndon gönderdiğini ve geriye neler bıraktığını bilecek. Cemal Külünkoğlu = Herkes dünyada yaptığı ve yapmak zorunda olup da yapmadığı şeyleri bilecektir. Diyanet İşleri eski = İnsanoğlu, ne yaptığını ve ne yapmadığını görür. Diyanet Vakfi = 1-5 Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, insanoğlu yapıp gönderdiklerini ve yapamayıp geride bıraktıklarını bir bir anlar. Edip Yüksel = Her kişi, yaptığını ve yapmadığını öğrenecektir. Elmalılı Hamdi Yazır = Bilir bir nefis nedir takdîm ettiği ve te'hîr ettiği? Elmalılı sadeleştirilmiş = bir nefis herkes önden neyi gönderdiğini ve neyi bıraktığını bilir. Elmalılı sadeleştirilmiş-2 = Herkes neyi önünden gönderdiğini ve neyi geri bıraktığını bilir. Gültekin Onan = Artık her nefs önceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini bilip öğrenmiştir. Harun Yıldırım = Nefis önce yaptıklarını ve ertelediklerini bilecek. Hasan Basri Çantay = her nefs önden ne yolladı, geriye ne bırakdıysa artık hepsini görüb bilmişdir bilecekdir. Hayrat Neşriyat = O gün her nefis, neyi yapıp öne sürdüğünü ve neyi yapmayıp geri bıraktığını bilir! İbni Kesir = Kişi neyi takdim edip neyi te'hir ettiğini bilir. Kadri Çelik = Artık her Nefis, önceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini bilip öğrenmiş olur. Muhammed Esed = her insan, sonunda, ilerisi için ne hazırladığını ve bu dünyada ne bıraktığını anlayacaktır. Mustafa İslamoğlu = her insan neyi öncelediğini ve neyi ertelediğini fark edecek. Ömer Nasuhi Bilmen = 3-5 Ve denizlerin kaynayıp aktığı vakit. Ve mezarların alt üst olduğu vakit. Herkes, neyi ileri sürmüş ve neyi geriye bırakmış olduğunu bilir. Ömer Öngüt = Herkes yapıp gönderdiklerini ve yapmayıp geride bıraktıklarını bilecektir. Şaban Piriş = Kişi ne hazırlamış olduğunu ne ertelemiş olduğunu bilecektir. Sadık Türkmen = Her kişi önceden ne işlediklerini/yaptıklarını ve geriye ne bıraktığını/yapmadıklarını bilir. Seyyid Kutub = Herkes neyi öne, neyi geriye aldığını öğrenir. Suat Yıldırım = İşte o zaman!.. Her kişi ne yapıp ne yapmadığını iyice anlayacaktır. Süleyman Ateş = Her can, ne yapıp öne sürdüğünü ve ne yapmayıp geride bıraktığını bilir. Tefhim-ul Kuran = Artık her Nefis, önceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini bilip öğrenmiştir. Ümit Şimşek = Herkes ne yaptığını, neyi geri bıraktığını öğrenir. Yaşar Nuri Öztürk = Benlik, bilmiş olacaktır önden gönderdiğini de arkaya bıraktığını da. İskender Ali Mihr = Her nefs ne takdim ettiğini yaptığını ve neyi tehir ettiğini yapmadığını bilmiştir. İlyas Yorulmaz = Bir nefis dünyada yaşarken neleri yaptıklarını ve neleri yapmayıp arkasına atmış olduklarını öğrenir. Bismillahirrahmanirrahim her şeye Yaratılmışlara sonsuz ve sınırsız lütuf, ihsan, rahmet bahşeden, rahmetiyle sayısız nimetler ihsan eden, merhameti ve rahmeti bol, kulluk edilmeye layık tek ilah Allah'ın ismi ile yardımıyla başlanır Aynı zamanda müşriklerin bir işe başlarken Allah yerine kendi ilahlarının adlarını zikretmelerine nispettir İNFİTAR = Yarılmak 19 Ayet - /Kainattaki muazzam düzenin bir parçası olan yıldızlar/ Mekke döneminin son yıllarında, Naziat suresinden sonra vahyedilmiştir. Adını ilk ayette geçen "infetara" yarıldı, açıldı fiilinden alır. Konusu kıyamet ve hesap günüdür. Elik & Muhammed Coşkun, "İndirildiği Dönemin Işığında Kur'an Tefsiri KIYAMET ve HESAP GÜNÜ MUHAKKAK GELECEKTİR AYETİN OKUNUŞU 1- İzesSemaunfetaret; KELİMELERİ İzâ* es semâu* infetarat KARŞILIKLARI zaman*sema*yarıldığı TÜRKÇE ÖZÜ 1-Ey ahiret ve hesap günüyle ilgili uyarıları umursamayan müşrikler! Kıyamet, sizin için öylesine dehşetli olacak. Gökyüzü yarıldığında AYETİN OKUNUŞU 2- Ve izelkevakibünteseret; KELİMELERİ Ve izâ* el kevâkibu* inteserat KARŞILIKLARI ve olduğu zaman*yıldızlar*parçalanıp dağıldığı TÜRKÇE ÖZÜ 2-Yıldızlar parçalanıp dağıldığında AYETİN OKUNUŞU 3- Ve izelbiharu fucciret; KELİMELERİ Ve izâ* el bihâru* fuccirat KARŞILIKLARI ve olduğu zaman*denizler* kaynadığı TÜRKÇE ÖZÜ 3-Denizler kaynadığında AYETİN OKUNUŞU 4- Ve izelkuburu bu'siret; KELİMELERİ Ve izâ* el kubûru* bu’sirat KARŞILIKLARI ve olduğu zaman* kabirler* alt üst TÜRKÇE ÖZÜ 4-Ve kabirler alt üst edilip herkes diriltildiğinde AYETİN OKUNUŞU 5- 'Alimet nefsün ma kaddemet ve ahharet; KELİMELERİ Alimet* nefsun* mâ* kaddemet* ve ahharat KARŞILIKLARI bilecek* nefsler* neyi* yaptı* neyi yapmadı TÜRKÇE ÖZÜ 5-Herkes dünyada yaşadıklarının hesabını verecek, yaptıklarının da yapması gerekirken yapmadıklarının da karşılığını görecektir. TEVHİDİN GEREKÇESİ ve MÜŞRİKLERİN NANKÖRLÜĞÜ AYETİN OKUNUŞU 6- Ya eyyühel'İnsanu ma ğarreke BiRabbikelkeriym; KELİMELERİ Yâ eyyuhâ* el insânu* mâ* garra-ke* bi rabbi-ke* el kerîm KARŞILIKLARI eyyy* insan* nedir* sizi aldatan* rabbine karşı* üstün kerem sahibi TÜRKÇE ÖZÜ 6-Ey müşrikler! Nedir sizi aldatan üstün kerem sahibi rabbinize karşı. Nasıl olur da Allah'a ortak koşup onun nezdinde bazı varlıkları şefaatçi kabul ederek O'nun size verdiği sınırsız nimetlere nankörlük edersiniz? AYETİN OKUNUŞU 7- Elleziy halekake fesevvake fe'adelek; KELİMELERİ Ellezî* halaka-ke* fe* sevvâ-ke* fe* adele-ke KARŞILIKLARI o ki* sizi yarattı* sonra* sizi mükemmelleştirdi* sonra*size ölçü ve denge verdi TÜRKÇE ÖZÜ 7-Hiç düşünmez misiniz? Sizleri bir damla berrak sıvıdan var edip mükemmel bir insan haline getiren ölçülü bir denge veren AYETİN OKUNUŞU 8- Fiy eyyi sûretin ma şae rekkebek; KELİMELERİ Fî eyyi sûratin* mâ* şâe* rakkebe-ke KARŞILIKLARI surette*şey*dilediği*terkip eden TÜRKÇE ÖZÜ 8-Sizi dilediği surette düzenleyen Allah değil midir? AYETİN OKUNUŞU 9- Kellâ bel tükezzibune Biddiyn; KELİMELERİ Kellâ* bel* tukezzibûne* bi ed dîn KARŞILIKLARI Oysa sorumsuzlukla * aksine* yalanlıyorsunuz* dini TÜRKÇE ÖZÜ 9-Oysa siz O'nun bütün bu nimetlerine şükredip, sadece O'na kulluk etmek yerine O'nun elçisini yalanlıyor, hesap günüyle ilgili uyarıları ciddiye almıyorsunuz! HESAP GÜNÜNÜN DEHŞETİ ve MÜŞRİKLERİN HALİ AYETİN OKUNUŞU 10- Ve inne `aleyküm lehafizıyn KELİMELERİ Ve* inne* aleykum* le* hâfızîn KARŞILIKLARI ve* muhakkak ki* sizin üzerinizde* mutlaka* hıfzeden melekler var TÜRKÇE ÖZÜ 10-Ama unutmayın ki bütün bu davranışlarınız, görevli meleklerimiz tarafından tek tek kaydedilmektedir AYETİN OKUNUŞU 11- Kiramen katibiyn KELİMELERİ Kirâmen* kâtibîn KARŞILIKLARI şerefli* katipler TÜRKÇE ÖZÜ 11-Şerefli kâtip melekler yaptığınız her şeyi izlemekte AYETİN OKUNUŞU 12- Ya`lemune ma tef`alun KELİMELERİ Ya’lemûne* mâ* tef’alûn KARŞILIKLARI bilirler* hangi şeyleri* yapıyorsanız TÜRKÇE ÖZÜ 12-Hiçbir şeyi gözden kaçırmamaktadır AYETİN OKUNUŞU 13- İnnel `ebrare lefiy na`ıym KELİMELERİ İnne* el ebrâre* le* fî* naîm KARŞILIKLARI muhakkak ki* ebrar olanlar* elbette* içinde olacaklar* nimetlerin TÜRKÇE ÖZÜ 13-Elçimize iman edip ilahi emirlere uygun yaşayanlar cennet nimetlerine nail olacak, hesap günü geldiğinde yaptıklarınız karşınıza çıkarılıp karşılığı verilecektir. AYETİN OKUNUŞU 14- Ve innel fuccare lefiy cahıym KELİMELERİ Ve* inne* el fuccâre* le fî* cahîm KARŞILIKLARI ve* muhakkak ki* haktan sapanlar* mutlaka* alevli ateşe atılacak TÜRKÇE ÖZÜ 14-Onu yalanlayan ve haktan sapan sizin gibi müşrikler ise alevli ateşe atılıp cehennem azabına maruz kalacaklar AYETİN OKUNUŞU 15- Yaslevneha yevmeddiyn; KELİMELERİ Yaslevne-hâ* yevme* ed dîn KARŞILIKLARI ona atılacaklar* günü* din TÜRKÇE ÖZÜ 15-Hesap verme günü oraya girip kızaracaklar AYETİN OKUNUŞU 16- Ve ma hüm `anha Biğâibiyn KELİMELERİ Ve* mâ* hum* an-hâ* bi gâibîn KARŞILIKLARI ve* değildir* onlar* oradan* ayrılıp kurtulacak TÜRKÇE ÖZÜ 16-Ve oradan asla ayrılıp kurtulamayacaklardır. AYETİN OKUNUŞU 17- Ve ma edrake ma yevmüddiyn KELİMELERİ Ve* mâ* edrâ-ke* mâ* yevmu* ed dîn KARŞLIKLARI ve*nedir*siz nereden bileceksin* şey*günü* din TÜRKÇE ÖZÜ 17-Ve siz nereden bileceksin din günü hesap ve ceza günü denen şey nedir! O hesap günü, sizin aklınızın almayacağı kadar dehşetli olacak1 AYETİN OKUNUŞU 18- Sümme ma edrake ma yevmüddiyn KELİMELERİ Summe* mâ* edrâ-ke* mâ* yevmu* ed dîn KARŞILIKLARI gerçekten* nedir* siz nereden bileceksin* şey* günü* din TÜRKÇE ÖZÜ 18-Gerçekten siz nereden bileceksin sen din günü hesap ve ceza günü denen şeyin ne olduğunu. Hesap ve ceza gününün nasıl olacağını tahmin bile edemezsiniz! AYETİN OKUNUŞU 19- Yevme lâ temlikü nefsün linefsin şey`a* vel`emru yevmeizin Lillâh; KELİMELERİ Yevme* lâ temliku* nefsun* li* nefsin* şey’â,* ve el emru* yevme izin* li allâh KARŞILIKLARI gün* malik değildir* nefs* ...e* nefse* bir şeye* ve emrine* o kıyamet günü* Allah'ın TÜRKÇE ÖZÜ 19-Kimsenin kimseye zerre kadar faydası dokunmayacak, bütün hükümranlık Allah'a ait olacaktır. 1 Surelerin Türkçe özü için, Sayın Hasan Elik ve Sayın Muhammed Coşkun hocalarımızın ilmine ve onların "İndirildiği Dönemin Işığında Kur'an Tefsiri - Tevhit mesajı" isimli muhteşem eseri ile Sayın Abdülaziz Bayındır hocam ile Sayın Hakkı Yılmaz hocalarımın ilimlerine minnettarım

alimet nefsun mâ kaddemet ve ahharet