Anlaşmalıboşanma davasında çocuğun velayeti kendisine bırakılmayan anne ya da baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişki süresi geniş tutulabilir. Bu konuda tarafların anlaşmaları gereklidir. Örneğin velayeti almayan baba ile çocuk her hafta sonu 1 gün, hafta içi 1 gün, yaz tatilinde 1 ay, bayramlarda 2 gün, yarı yıl III. Anayasa Mahkemesi, boşanma sonrası velayet hakkı anneye verilen çocuğun soyadı konusunda açık bir düzenleme olmadığını belirterek, talebi reddedilen başvurucu hakkında hak ihlali kararı vermiştir. Resmî Gazete : 02.10.2015; İptal Gerekçesine Konu Haklar : AY. madde 20 (Aile Hayatına Saygı Hakkı) Miras hakkı olan eş, resmi nikahlı olan eştir. İmam nikahlı eşin ya da evli gibi birlikte ortak hayat yaşayan kişilerin miras hakkı yoktur. YA BOŞANMA OLDUYSA TMK Md. 168/3 ‘ de düzenlenen anlaşmalı boşanma kurumu, Türk yargısının en büyük problemlerinden biri olan uzun yargılama süresi sorununa, boşanma davaları yönünden, bir çözüm getiriyor olsa da çok kısa sürede son derece hayati konularda kesin hükmün ortaya çıkmasını sağlayarak geri dönüşü zor hak ihlallerine sebebiyet verebilmektedir. Anlaşmalıolarak meydana gelen boşanma davaları sonucunda ortak velayet söz konusu bir durumdur. Ortak velayet ile birlikte çocuk üzerindeki velayet hakkının anne ve baba tarafında beraber olarak kullanılma imkânı meydana gelir. Mevcut velayet durumu doğrultusunda anne ve baba çocuk üzerindeki hakları kapsamında ortak kararlar Vay Tiền Nhanh Chỉ Cần Cmnd Nợ Xấu. Boşanma Sonrası Mal Paylaşımı Boşanma sonrası malların paylaşımı genellikle büyük bir sorundur. Taraflar bu konuda tam bir uzlaşı sağlayamadıklarından bu sorunun çözümü genellikle mahkemelere intikal etmektedir. Mahkemelere intikal eden böyle bir sorunda öncelikle tarafların tabi olduğu mal rejimi önem kazanmaktadır. Çünkü malların paylaşımı mal rejimlerine göre farklılık göstermektedir. Mal rejimleri eski ve yeni medeni kanuna göre de farklılık göstermektedir. 743 sayılı eski Medeni Kanun mal ayrılığı rejimini yasal mal rejimi olarak kabul etmekteydi. Eski kanuna göre, özellikle çalışmayan kadının evlilik birliği içinde sahip olunan mallardan neredeyse hiçbir hakkı bulunmamaktaydı. Kadının ev işlerini yapması, çocuk büyütmesi ve benzeri emekleri tamamen karşılıksız kalmaktaydı. Bu sebeplerle 01 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile edinilmiş mallara katılma rejimi yasal mal rejimi olarak kabul edilmiştir. Yeni kanun bunun yanında seçilebilir üç mal rejimi de düzenlemiştir. Bunlar • Mal ayrılığı rejimi,• Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi,• Mal ortaklığı rejimi, olmak üzere yasal mal rejimi yanında 3 seçimlik mal rejimi yeni kanun ile düzenlemiştir. Taraflar yukarıda belirtilen mal rejimlerinden birini özel olarak seçmemişler ise edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Yani taraflar arasında seçilmiş özel bir mal rejimi yoksa 01 Ocak 2002 tarihinden önce alınan malların paylaşımında mal ayrılığı rejimi, 01 Ocak 2002 tarihinden sonra alınan malların paylaşımında edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanmaktadır. Bu yazımızda edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olup da tarihinden sonra edinilmiş malların tasfiyesinden kısaca bahsedeceğiz. Edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olup da boşanma gerçekleştiğinde öncelikle her eş kendisine ait kişisel mallarını geri alır. Bir eşin kişisel malı boşanmadan sonra da o eşin kişisel malı olarak kalır. Türk Medeni Kanun’da “kişisel mallara nelerin girdiği dört bent halinde sayılmıştır. Kanuna göre; • Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,• Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,• Manevî tazminat alacakları,• Kişisel mallar yerine geçen değerler, olmak üzere kanunda sayılmıştır. Ayrıca taraflar aralarında bir sözleşme yaparak kişisel mallara nelerin gireceğini kararlaştırabilirler. Kanun bu sözleşme ile nelerin dâhil edilebileceğini de belirtmiştir. Kanuna göre; eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dâhil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dâhil olmayacağını da kararlaştırabilirler. Örneğin size miras kalan bir gayrimenkul sizin kişisel malınızdır, fakat bu gayrimenkulden aldığınız kira kişisel malınız değildir. Sözleşme ile bu gelir kişisel mal olarak belirlenebilir. Kişisel malları belirttikten sonra edinilmiş malların neler olduğuna bir göz atalım. Nedir bu edinilmiş mallar? Kanuna göre her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleri edinilmiş maldır. Edinilmiş malların neler olduğu ve neler olmadığı kanunda belirtilmiştir. Kanuna göre • Çalışmasının karşılığı olan edinimler,• Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,• Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,• Kişisel mallarının gelirleri,• Edinilmiş malların yerine geçen değerler, edinilmiş mallar olarak kanunda sayılmıştır. Ayrıca kanuna göre; belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Kısaca ve net olarak bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Kişisel mal ve edinilmiş mallara örnek verecek olursak; • Traş takımı, kişisel olarak kullandığınız spor malzemeleri, cep telefonunuz, şahsi bilgisayarınız vb. kişisel kullanımınıza yarayan şeyler kişisel maldır.• Babanızdan miras kalan bir ev sizin kişisel malınızdır. Fakat bu evden kira geliri elde ediyorsanız sadece bu kira bedeli edinilmiş mal kategorisine girer.• Size miras kalan tarlayı satıp, bu para ile yeni bir daire alırsanız bu sizin kişisel malınızdır.• Evlilikten önce aldığınız bir ev sizin kişisel malınızdır. Bu evi satıp parasıyla aldığınız yeni ev de sizin kişisel malınızdır.• At yarışından kazandığınız ikramiye kişisel malınızdır.• Evlilik devamınca çalışmanız sonucu kazandığınız para ile aldığınız ev veya araba edinilmiş maldır.• Emekli ikramiyesiyle aldığınız ev edinilmiş maldır. Bu örnekler çoğaltılabilir. Böylece malları, kişisel mallar ve edinilmiş mallar olarak ayırdıktan sonra sıra edinilmiş malların paylaştırılmasına gelmektedir. Edinilmiş mallar da kural olarak ayni tasfiye söz konusu değildir. Yani malların ikiye bölünmesinden ziyade parasal değerlerinin bölünmesi söz konusudur. Örnek verecek olursak, erkek adına kayıtlı bir gayrimenkulün tapu kaydını değiştirerek ½ hissesini kadın adına tescili yapılmayacaktır. Dolayısıyla edinilmiş malın tasfiye anındaki parasal değeri bölünecektir. Dolayısıyla edinilmiş malların değerinin hesaplanması ile parasal karşılığının bulunması gerekir. Kanuna göre; her eşin kişisel malları, edinilmiş mallardan ayrıldıktan sonra, edinilmiş malların borçları bu değerden düşülür, geriye kalan miktar artık değeridir. Evlilik süresince edinilen mallar eşlerin dayanışması sonucunda elde edildiği fikrinden hareketle, kural olarak bu artık değer, eşler arasında yarı yarıya paylaştırılır. Ayrıca eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında diğer eşin alacak hakkı vardır. Mahkemeler bütün hesaplamaları bilirkişilere yaptırmakta olup, alacak miktarını genellikle parasal olarak tespit edilerek borçlu eşin tespit edilen miktarı ödemesine hükmetmektedir. Sonuç olarak özetlememiz gerekirse, özel bir mal rejimi seçilmemişse eşler yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olup da boşanan çiftler, öncelikle kişisel mallarını aldıktan sonra, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren boşanma kararını veren mahkemeye 10 yıllık zaman aşımı süresi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013 yılı içerisinde oluşturduğu içtihada binaen içerisinde dava açarak, evlilik birliği içerisinde edinilmiş malların mümkünse ayni olarak yarısını parasal değerinin yarısını katılma alacağı olarak, ayrıca diğer eşin şahsı mallarına yapmış olduğu katkıyı ve değer artışını da değer artış payı olarak dava ile talep edebilir. Boşanma sonrası çocukların ve eşin hakları? Merhaba, iki sorum olacak. Birisi annem adına diğeri ise evlatlar adına... Uzun yazdım, detayları atlamak istemedim. Yardımcı olursanız çok sevinirim. Benim annem ve babam şiddetli geçimsizlik nedeniyle annemin açtığı dava ile 3 ay önce Anneme karşı sokaklarda yaptığı eziyetlere tüm esnaf ve evlatları olarak biz de şahittik. Bu rezilliklerin açıklanmaması için anlaşmalı boşanmak istemiştir. 1 Anlaşmalı boşanma yapılırken de protokol hazırlatıp imzaladılar. Babam o protokole 'hak ve alacaklar talep edilmeyektir' diye bir madde de ekletti annemin aleyhineAnnem de üzerine olan bir ev ve bir evin yarısı dışında hiçbir mal, nafaka, tazminat talep edemedi ve boşanma gerçekleşti. Şimdi ise annemin ek hiçbir geliri yok. Üzerine bir yazlık ve oturdukları evin yarısı var. Emeklisi vs. de yok. Babamın ise aylık 6000 YTL civarında kira geliri var. Bu durumda annemin açabileceği bir dava var mıdır? 2 38 Senelik evlilik süresince sahip oldukları 2 kız çocukları var. Babamla konuştuğumda bir başkasıyla 'evlenmek istediğini, buna hiçkimsenin karışamayacağını, yasal olarak mallarının 1/4'i yeni evleneceği kişiye kalacağını ama çok karışırsak da mallarının hepsini satacağını ve harcayacağını, hayatını yaşayacağını söyledi. Bu durumda evlatları olarak bizlerin açacağı bir dava var mıdır? Babamın üzerine olan fabrika büyükbabamdan kalmıştır, kendi kazancıyla edindiği bir yer değildir. Şimdiye kadar üzerine olan tüm mallar büyükbabamdan ve büyükannemden kalan mallardır. Çoğunu satmış ve harcamıştır, tutarsız işlere yatırmıştır. Yine aynı şekilde elimizde kalan tek fabrikanın da böyle harcanmasını istemediğimden ve büyükbabamdan çocuklarımıza kalacak bir miras olarak düşündüğümüzden bu konuda ne yapabiliriz? Fabrika zaten çok ortaklı bir mal, babamıun üvey annesinin de hakkı var, babam satmayıp yeni eşine de 1/4 verirse bir daha hak bölünecek hem de annem diğer yanda sıkıntı çekerken 60 yaşından sonra yaptığı evlilikteki bayana bir mal kalmasını istemiyoruz. Bu durumda onun 'evlatlarına miras bırakmamak veya bölünmesi için bilinçli bir şekilde evlenmesi veya satmasını nasıl engelleyebiliriz? Benim bu durumda ona olan teklifim 'nasıl ki annemle hiç bir hak ve alacak istenmemesi şartıyla boşandın aynı şekilde hiçbir mal üzerinde hakkı olmayacağına ve malların satılıp devredilmeyeceğine dair bir anlaşmayla da evlenebilirsin' demekti fakat kendisi ısrarla reddetti. Hukuki NET Güncel Haber 05-08-2008 140608 Nedir? Re Boşanma sonrası çocukların ve eşin hakları? Babanızın vefatı durumunda eşinin mirastan pay almasını engelleyebilem yolunuz yok! Babanız hayatta olduğu sürece bir miras da olmadığından,siz de vefat olmadığına göre mirasçı olmadığınızdan,sağlığında yapacağı işlemler için bir yaptırımda bulunma şansınız yok. Usulsüz bir işlem yapılır ise,vefattan sonra miras hakkınız doğacağından,hak sahibi olduğunuz zaman muvazaa davası açıp,kanıtlayabilmeniz durumunda işlemi iptal ettirebilir veya duruma göre yeni kazanç sağlayabilirsiniz. Re Boşanma sonrası çocukların ve eşin hakları? nafaka talep etmeyeceğine dair anneniz protokolü imzalamış, bu durumda nafaka talep edemez, babanızın mallarına bugün itibariyle karışamazsınız, ancak çocukları olarak sizler eğer 18 yaşın altında iseniz, çocuklar yararına nafaka talep edilebilir, yazdıklarınızdan bu konu tam anlaşılamıyor. ancak babanızın vefatı halinde ve koşulları mevcutsa bazı davalar açılabilir Bu sayfada bulunan kavramlar boşanmada çocuk hakları, bosanan eslerin cocuk uzerindeki haklar, boşanmada çocuğun hakları, boşanan eşin miras hakkı, boşanmış eşlerin çocuklarının hakları, boşanmada miras hukuku, bosanmada cocuklarin mal hakki, bosanmada cocuk haklari, http bosanmad cocugun haklari, bosanan ailelerde cocugun hakki, bosanan eslerin cocuklarinin miras durumu, bosanan aile miras, bosanmadan sonra izlenecek yollar, bosanan eslerin cocuklarinin sogortasi, cocuk haklari bosanmada, bosanan aile, bosanan eslerin cocuklarina verilen haklar, bosanmada cocugun sosyal haklari, bosanmalarda anne ve cocuk haklari, bosanma sorasi cocugun haklari, eslerin cocuklara haklari, bisanmada cocuk mirasi almak, bosanma cocuk haklari, ayrilan eslerin cocuk mirasi Forum Benzer Konular Yanıt 0 Son İleti 01-12-2015, 210806 Boşanma sonrası çocukların hakları... Slm. Ayrıldığım eşim yaklaşık dokuz aydır evli...Ve eşi hemen hamile kaldı...Yeni evlendiği eşi kendi evini evlenmeden hemen önce daha önceki... Yazan sudasim1967 Forum Aile Hukuku Yanıt 1 Son İleti 04-10-2013, 213944 Yanıt 0 Son İleti 12-09-2013, 193737 Boşanma sonrası çocukların saglık durumu merhabalar sayın ilgili kişi size iki sorum olacak cevaplarınız için şimiden teşekkür ederim 1-ben bir kamu kuruluşunda çalışmaktayım uzun süren bir... Yazan adant68 Forum Aile Hukuku Yanıt 1 Son İleti 24-02-2008, 201643 Boşanma sonrası eşin nüfusundan düşme Merhaba, Annemle babamın 6 yıl önce boşandıklarını öğrendim fakat halen aynı evde yaşamaya devam ediyorlar. Mahkeme boşamış, ancak annem halen... Yazan radmin Forum Kişiler Hukuku Yanıt 2 Son İleti 10-06-2005, 090626 Yetkileriniz İçindekiler1 Ayrı Yaşama Hakkı2 Ortak Konutun Özgülenmesini Talep Etme Hakkı3 Çocuğun Teslim Edilmesini Talep Etme Hakkı4 Çocuğun Tedbiren Velayetini Talep Etme Hakkı5 Çocuk İle Kişisel İlişki Kurma Hakkı6 Kadın İçin Tedbir Nafakası Hakkı7 Çocuk İçin Tedbir Nafakası Hakkı8 İştirak Nafakası Hakkı9 Yoksulluk Nafakası Hakkı10 Kadının Velayet Hakkı11 Kadının Maddi Tazminat Hakkı12 Kadın Eşin Manevi Tazminat Hakkı 13 Ziynet Eşyası Alacağı Hakkı14 Mal Rejiminden Kaynaklı Alacak ve Haklar15 Aile Konutu Şerhi Konulmasını İsteme Hakkı16 6284 Sayılı Yasadan Kaynaklanan Koruyucu Tedbirlerin Uygulanmasını Talep Etme Hakkı17 Ücretsiz Avukat Talep Edebilme Hakkı18 Kadının Kendi Eşyalarını Talep Etme Hakkı19 Kadınlar Haklarını Nasıl Koruyabilir? Boşanma davası aşamasında müvekkillerimizin hemen hemen hepsinde geleceğe yönelik kaygılar görmekteyiz. Sonuçta kimse boşanmak için evlenmemiştir ve evlenirken de boşanma ihtimalini düşünmemiştir. Ancak söz konusu müvekkiller kadın olunca durum daha da kırılgan ve girift bir hale gelmektedir. Ülkemizin sosyal, kültürel ve ekonomik durumu nazara alındığında kadın eş, boşanma öncesinde haklı olarak kaygılar ve belirsizlikler yaşamaktadır. Çünkü çoğu kadın henüz ekonomik özgürlüğüne sahip olmadığı gibi sadece kendisi için değil çocuğu için de bir gelecek endişesi taşımaktadır. Bu durum özellikle eşi kocası dışında bir ekonomik kaynağı bulunmayan kadınlar için daha da zor bir dönem olmaktadır. Özellikle ekonomik geleceği açısından kaygılar yaşan kadın müvekkillerimiz, haklı olarak paniklemekte ve boşanma öncesinde sahip oldukları hakları sormaktadırlar. Şunu öncelikle ifade etmek isteriz ki; Aile Hukukuna ilişkin mevzuatımız incelendiğinde hemen hemen her konuda kadını ve çocuğu koruyucu hükümlerin mevcut olduğunu rahat bir şekilde ifade edebiliriz. Şimdi gelin hep beraber boşanma sürecinde kadının sahip olduğu hakları ve neleri talep edebileceğini inceleyelim. Ayrı Yaşama Hakkı Eşler evli oldukları süre içerisinde kural olarak birlikte yaşamak zorundadırlar. Bunun için ortak konut belirler ve rızaya dayalı ayrı yaşamalar iş gereği, çalışma koşulları gereği, tatil vs. gibi hariç birlikte yaşamak ve evlilik birliğinin yükümlülüğünü birlikte üstlenmek durumdadırlar. Eşlerden birisinin bu yükümlülüklerini yerine getirmemek adına müşterek haneden ayrılması ve yasada öngörülen süre 6 ay ve usuli koşullarının terk ihtarı yerine gelmesi halinde, diğer eşin Terk Nedeniyle Boşanma Davası Açma hakkı vardır. İşte boşanma davası açılması halinde eşlere tanınan en önemli haklardan bir tanesi “Ayrı Yaşama Hakkı”dır. Boşanma davasının açılması halinde kadın artık ayrı yaşama hakkına sahip olacaktır. Ortak Konutun Özgülenmesini Talep Etme Hakkı Ayrı yaşama hakkına sahip kadına bazen kin ve intikam duygularıyla bazen de boşanma sürecinde yıpratmak kastıyla ortak konutu terketmeye zorlayıcı eylemler olabilmektedir. Örneğin iki çocuğuyla birlikte kadının evden çıkmasını, babaevine gönderme şeklinde bir çaba görülebilmektedir. İşte konusunda uzman bir boşanma avukatı yardımıyla boşanma davası ile birlikte ortak konutun kadın ve çocuklara özgülenmesini talep etme imkanı bulunmaktadır. Bu şekilde yaşanılan evde kadın ve çocuklar kalmaya devam edebilecek, erkek eş tarafından ortak konuttan uzaklaştırma önlenecektir. Çocuğun Teslim Edilmesini Talep Etme Hakkı Eşler boşanma sürecinde bazen akıl almaz işler yapabilmektedirler. Boşanma avukatı olarak bir çok olaya şahit olmuşuzdur. Bazen çocuğun anne yanında kalması yaşamsal nitelikte bir zorunluluktur. örneğin henüz bir kaç aylık olan emzirme dönemindeki çocuklar gibi. İşte bu yaşamsal zorunluluğa rağmen müşterek çocuk baba tarafından alıkonulmakta ya da başka bir yere götürülmek suretiyle anne ile irtibatı kesilmektedir. Keza yine henüz anne bakımına ve şefkatine muhtaç durumunda bulunan çocukların annelerinden alıkonulması halinde çocuklar için telafisi imkansız zararlar ortaya çıkabilmektedir. İşte bu gibi durumlarda kadın açmış olduğu boşanma davasında “Çocuğun Kendisine Teslim Edilmesini” talep etme hakkına sahiptir. Boşanma avukatınız olsun olmasın mutlaka böylesi bir durumda boşanma dilekçesinde bu husus vurgulanmalı ve her şeyden önce bu konuda bir karar verilmesi mahkemeden istenilmelidir. Çocuğun Tedbiren Velayetini Talep Etme Hakkı Boşanma davasının açılması halinde eşler ayrı yaşama hakkına sahip olacaklardır. Peki böylesi bir durumda çocuk dava süresince hangi eşin yanında kalacaktır? İşte bu sorunun çözümü “Tedbiren Velayet” kurumu ile çözülmeye çalışılır. Dava süresince çocuğun hangi eş yanında kalacağı ve himaye edileceği hususunda mahkemece verilen karara “Tedbiren Velayet” ya da “Çocuk İçin Geçici Himaye Tedbiri” denilmektedir. Boşanma davasında kadının en temel haklarından bir tanesi dava süresince “Çocuğun Tedbiren Velayetini Talep Etme Hakkı” dır. Çocuk İle Kişisel İlişki Kurma Hakkı Eğer çocuğun velayeti gerek dava süresince tedbiren gerek davası sonrasında hükmen babaya verilmiş ise, kadın çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir. Çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı, velayet hakkı kendisine verilmeyen eşe tanınan bir haktır. Bu şekilde çocuklarını görebilmek, çocuğuyla zaman geçirmek, etkileşimde bulunmak hakkı tanınmaktadır. Ancak bu eşler için olduğu kadar çocuk için de bir haktır. Çocukla kişisel ilişki tarih ve şekli hakim tarafından belirlenir. Kadın İçin Tedbir Nafakası Hakkı Boşanma davası açılması halinde kadının en önemli haklarından bir tanesi “Kadın İçin Tedbir Nafakası“dır. Boşanma davasının açılması halinde kadın, barınması ve geçinmesi için diğer eşten kendisine nafaka verilmesini mahkemeden talep edebilir. Burada dikkat edilecek husus kadının tedbir nafakasına ihtiyacı olmasıdır. Kadının ekonomik yönden hiçbir gelirinin olmaması gerekmez. Çocuk İçin Tedbir Nafakası Hakkı Eğer müşterek yani boşandığınız eşiniz ile ortak bir çocuğunuz var ise, çocuğun velayetinin davanın devamı boyunca sizde olmasını istiyorsanız; çocuk için tedbir nafakası talep edebilirsiniz. Velayet kendisine verilmeyen eş tarafından davanın devamı süresince çocuğun barınması ve geçinmesi için ödemek zorunda kaldığı nafaka türüne “Çocuk İçin Tedbir Nafakası” denilmektedir. Aslında sizin bu konuda bir talepte bulunmanıza gerek dahi yok. Yani mahkeme hakimi müşterek çocuğun velayetinin dava süresince tedbiren size vermiş ise, müşterek çocuk için tedbir nafakası belirlemek ve karşı tarafı buna ödemekle yükümlü tutması gerekmektedir. Çünkü bu kanunun emredici bir hükmüdür. Ancak yine de; çocuğun velayetini isteyen kadının, nafaka miktarını da belirtmek suretiyle, dava süresince çocuk için tedbir nafakası talep edebileceğini belirtelim. İştirak Nafakası Hakkı İştirak nafakası, boşanma kararı kesinleştikten sonra ve çocuk ergin oluncaya kadar ödenmesi gereken bir nafaka türüdür. İştirak nafakasını velayet kendisine verilmeyen eş ödemek zorundadır. Yine kanunun emredici hükmü gereği, iştirak nafakasını hakim kendiliğinden incelemeli ve karara bağlamalıdır. Yine burada da, çocuk için istenilen iştirak nafakası miktarı belirtilmek suretiyle çocuğun velayetiyle birlikte iştirak nafakası talep edilmelidir. Yoksulluk Nafakası Hakkı Boşanma davasında kadının belki de en önemli haklarından bir tanesi de; yoksulluk nafakasıdır. Yoksulluk nafakası boşanma ile yoksulluğa düşmesi muhtemel olan eşe, diğer eş tarafından ödenmesi gereken, hakim tarafından belirlenen parasal katkıdır. Yoksulluk nafakası alabilmek için kadının boşanma dilekçesinde mutlaka miktarı belirtmek suretiyle talebinin bulunması gerekmektedir. Yoksulluk nafakası konusunda kapsamlı yazımıza linkinden ulaşabilirsiniz. Kadının Velayet Hakkı Söz konusu kadınlar olunca boşanma süresince en çok endişelendikleri husus çocuğun velayetinin kime verileceği sorunudur. Dolayısıyla kadının boşanma sürecinde talep hakkı olduğu hususu konulardan bir tanesi de çocuğun velayetidir. Genel olarak çocuğun velayeti konusunda akla gelen ilk aday kadın eş olsa da, velayet hususunda bir çok kriter bulunmaktadır. Örneğin çocuğun yaşı, çocuğun eğitim durumu, sağlık durumu gibi özellikler yanında çocuğun kimin yanında kalmak istediği ve çocuğun üstün yararı ilkeleri velayetin kime verileceği konusunda temel ve belirleyici kriterlerdir. Özellikle ekonomik gücü olmayan kadın müvekkillerimizden sıklıkla “kocam çok zengindir” ya da “kocam çok güçlüdür” şeklindeki velayet konusundaki endişelerini görmekteyiz. Ancak hemen burada şunu belirtmek gerekir ki, ekonomik güç yada zenginlik velayet konusunda belirleyici bir kriter değildir. Boşanma Avukatınız sizi velayet konusunda bilgilendirecektir. Kadının Maddi Tazminat Hakkı Boşanma Davasında kadının, diğer eşin kusurlu eylemleri nedeniyle Maddi Tazminat Talep Edebilme hakkı bulunmaktadır. Maddi tazminat isteyebilmek için, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda az kusurlu ya da kusursuz olması gerekmektedir. Kadın Eşin Manevi Tazminat Hakkı Boşanmaya sebebiyet veren olaylar çoğu zaman diğer eşin kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. İşte boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusursuz ya da az kusurlu olan kadın, diğer eşten manevi tazminat isteyebilecektir. Bunun için boşanma dilekçesinde istediği tazminat miktarını belirtmek suretiyle manevi tazminat talep etmelidir. Ziynet Eşyası Alacağı Hakkı Ziynet eşyası alacağı, esasen boşanma davasının fer’isi niteliğinde değildir. Ancak boşanma davası ile birlikte açılması mümkündür. Ancak bunun için boşanma davasına ilişkin harçlardan ayrı olmak üzere talep ettiği ziynet eşyasına ilişkin nisbi nitelikli harcı ödemek zorundadır. Düğünde takılan ziynet eşyalarını, bunların kendisinden alındığını ispatlayan kadın ziynet eşyasını aynen yada bedelini talep edebilir. Mal Rejiminden Kaynaklı Alacak ve Haklar Eşlerin evlilik süresi içerisinde edinmiş oldukları taşınır ya da taşınmaz mallar boşanma davası sonrasında mal rejiminin tasfiyesine konu olacak ve buna ilişkin hak ve alacaklar ayrı bir dava konusu olacaktır. Bir başka deyişle boşanma davası ile mal rejiminden kaynaklı hak ve alacaklara ilişkin davalar aynı davada görülemez. Boşanma davasının sonuçlanması ve boşanma kararının kesinleşmesi gerekir. Aile Konutu Şerhi Konulmasını İsteme Hakkı Boşanma aşamasında bazen kötü niyetli eylemler olabilmektedir. Örneğin eşlerden biri adına kayıtlı bulunan ve aile konutu olarak kullanılan taşınmaz boşanmanın mali sonuçlarından kurtulma amacıyla, olası bir icra takibini sonuçsuz bırakma kastıyla başkasına devredilebilmektedir. İşte kadının, kocası adına kayıtlı bulunan ve aile konutu olarak kullanılan taşınmaza Aile Konutu Şerhi konulmasını talep etme hakkı bulunmaktadır. 6284 Sayılı Yasadan Kaynaklanan Koruyucu Tedbirlerin Uygulanmasını Talep Etme Hakkı Boşanma sürecinde kadınlara yönelik şiddet olaylarını medyadan veya bizatihi öğrenmekteyiz. Boşanma sürecinde kadına veya çocuklara yönelik bir şiddet eylemi olması halinde fiziksel şiddet, tehdit, hakaret, mala zarar verme, rahatsızlık verme vs. kadın 6284 Sayılı Kanun gereğince koruyucu tedbirlerin alınmasını talep edebilecektir. Mahkemece verilecek koruyucu tedbir kararları sayesinde erkek eşten gelecek her türlü fiziksel, psikolojik, sosyal, duygusal vs. şiddet türleri önlenebilecektir. Boşanma avukatınıza bu konudaki çekincelerinizi ve olasılıkları anlatmanız halinde size uygun koruma tedbirlerinin uygulanması için gerekli işlemleri gerçekleştirecektir. Ücretsiz Avukat Talep Edebilme Hakkı Ülkemizde çoğu kadının belki de boşanma davası açmamasının temelinde ekonomik zorluklar yer almaktadır. Gerek dava masraflarını gerekse boşanma avukatı ücreti karşılayamayacak durumda bulunan kadın, bulunduğu il Barosuna müracaat ederek kendisine Adli Yardım kapsamında ücretsiz bir avukat görevlendirilmesini ve bu görevlendirilen avukat aracılığıyla boşanma davasının açılmasını isteme hakkına sahiptir. Kadının Kendi Eşyalarını Talep Etme Hakkı Tarafların evlenirken konuta getirdiği çeyiz eşyalarını aynen iadesini talep etme hakkı bulunmaktadır. Yine kadının kendisine ait, yani maliki olduğu eşyaları da isteme hakkı bulunmaktadır. Uygulamada Eşya Alacağı davası şeklinde görülen bu dava ile kadının eşyalarına kavuşması mümkün olabilecektir. Kadınlar Haklarını Nasıl Koruyabilir? Haklarınızı koruyabilmek ve kullanabilmenin ilk koşulu, haklarınızın neler olduğunu bilmektir. Bu yazımızda bir nebze yardımcı olmaya çalıştık. Ancak şunu da vurgulamak gerekir ki, haklarınız sadece bu sayılanlar ile de sınırlı değildir. Boşanma sürecinde kadının haklarını kullanabilmesi ve koruyabilmesi için mutlaka konusunda uzman bir boşanma avukatından hukuki yardım alması gerekmektedir. Bunu ısrarla ve altını çizerek yinelemekte fayda görüyoruz “Sağlıklı bir yargılama, Avukatsız olamaz!” Eğer ekonomik gücünüz yok ise Barodan ücretsiz avukat görevlendirilmesini isteyiniz, maddi olanaklarınız mevcut ise iyi bir boşanma avukatının hukuki yardımından yararlanın. Aksi takdirde hayatınız boyunca peşinizi bırakmayacak mağduriyetlere maruz kalabilirsiniz. Boşanma sürecindeki haklarınızı tam anlamıyla öğrenmek ve online hukuki danışmanlık almak için bize ulaşabilirsiniz. Miras hukuku ve miras davaları ile ilgili olarak görülen en önemli konulardan birisi de kimlerin mirasçı olduğu ve mirastan kimin ne kadar pay alabileceğidir. Kimlerin mirasçı olduğu mirasçılık sırası diğer adıyla zümre sistemine göre belirlenmektedir. Doğrudan doğruya kanundan doğan miras hakkına sahip olan mirasçılar ise çocuklar, kardeşler, sağ kalan eş, kan hısımları, evlatlık ve devlettir. Dolayısıyla kanun nikahsız eşe ve onun evlilik dışı doğan çocuğuna yasal bir miras payı hakkı tanımamaktadır. Peki nikahsız eş ve evlilik dışı doğan çocuk, çocuğun babasının mirasından hiç mi yararlanamayacaktır? Nikahsız Eşin Miras Hakkı Nikahsız eş miras davaları ile ilgili olarak miras hukuku içerisinde belirlenmiş hiçbir zümreye ait değildir. Bu nedenle nikahsız eşin mirasçı olabilmesi için iki seçenek bulunmaktadır. Ya miras bırakacak olan kişinin hazırlayacağı vasiyetname ile birlikte nikahsız eş mirastan pay alabilecek ya da ölüme bağlı tasarrufla. Ölüme bağlı tasarruftan kasıt ise ölünceye kadar bakma sözleşmesi benzeri bir tasarruftur. Ayrıca nikahsız eşin miras hakkı sözleşme ile mümkün olduğundan saklı miras payı bulunmamaktadır. Evlilik Dışı Çocuğun Miras Hakkı 2002 yılında Medeni Kanun'da yapılan değişiklikle beraber tabii babalık kaldırılıp, yerine maddi sonuçlarıyla babalığı içeren tek bir babalık getirildi. Oysa eskiden evli erkekler, evlilik birliği içerisinde olmadığı diğer kadınlara evlilik vaadinde bulunmadıklarını söylediği takdirde mahkeme çocuğu yasal haklarından yoksun bırakabiliyordu. 2002 yılından itibaren ise evlilik dışı doğan çocuklar da tıpkı evlilik birliği içinde doğan çocuklar gibi soy isim ve miras hakkına sahip oldu. Evlilik dışı çocuğun miras hakkı, mirası bırakacak olan kişinin evlilik dışı çocukla olan soybağı ya tanıması ya da babalık davası ile mümkün olmaktadır. Çocuğun baba ile olan soybağı ilişkisi kanunen kurulduktan sonra çocuk, baba yönünden evlilik içi çocuklar gibi mirasçı olabiliyor. Evlilik dışı çocuğun anne ile olan soybağı ise annenin doğum yapmasıyla birlikte kurulmaktadır. Bunun dışında miras bırakacak olan baba ölüme bağlı bir tasarruf ile de çocuğu tanıdığını beyan edebilmektedir. Bu yol ile de evlilik dışı çocuk miras hakkı elde edebilmektedir. Babalık davası, miras bırakan kişinin vefatından sonra da açılabilmektedir. Miras bırakan kişinin vefatının ardından açılacak olan babalık davalarında, miras bırakan kişiyi mirasçıları temsil etmektedir. Babalık davalarında soybağının ispatı ile evlilik dışı çocuk miras hakkına sahip olur ve mirastan pay alır fakat açılacak babalık davası sonucu soybağının ispatı yapılamaz ise babalık davası reddedilir ve evlilik dışı çocuğun miras hakkı bulunmaz. Av. Eda Berat Deniz. Av. Dilara Aydın Evlilik dışı doğan çocuğun mirasçılığı nasıl olmaktadır, bu şekilde Dünya’ya gelen çocuk anne ve babasından nasıl miras hakkı alabilir? Evlilik dışı doğan çocuk eğer ki baba ile soy bağı kurulmazsa, annenin nüfus hanesine kayıt edilir. Bu durumda da çocuk annesinin soyadını alır ve çocuğun velayet hakları tamamen anneye ait olur. Baba doğumdan sonra çocuk ile arasındaki soy bağını kuracak işlemler yaparsa, çocuk babanın soyadını kullanır. Evlilik birliği içerisinde ve evlilik dışında doğan çocukların; soyadı, velayet hakkı ve miras hakları birbirinden farklı olmaktadır. Evlilik dışı doğan çocuğun mirasçılığı konusunu anne ve baba açısından inceleyerek belirteceğiz. Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Anneden Miras Hakkı Evlilik dışı doğan çocuğun anneden miras hakkı nasıl olur? Makalemize başlarken de anlattığımız gibi çocuk, evlilik dışı doğum ile dünyaya gelirse ve baba soy bağını kurmazsa çocuğun bütün Kanuni hakları sadece anneye ait olur. Anne ile direkt olarak bütün resmi gereklilikleri kurulur. Anne ile çocuk arasındaki resmi bağlardan biri de miras hakkı olmaktadır. Çocuk ne şekilde doğarsa doğsun, annesinin yasal olarak mirasçısı olur. Farklı durumlar oluşana kadar da çocuğun mirasçılığı değişmez. Bakınız Reddi miras, Mirasçılıktan çıkartma Evlilik dışı doğan çocukların Kanuni hakları 2002 yılında çıkartılan yeni Kanun tasarısı ile genişletilmiştir. Evlilik dışı çocuğun mirasçılığı hakkında olan bu maddeye makalemizin son kısmında yer vereceğiz. Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Babadan Miras Hakkı Evlilik dışı doğan çocuğun babadan miras hakkı, 2002’de çıkartılan yasa ile farklı olmuştur. Bu yasaya göre; “2002 yılında Türk Medeni Kanunundaki değişiklikle beraber tabii babalık kaldırılıp, yerine maddi sonuçlarıyla babalığı içeren tek bir babalık getirildi. Oysa eskiden evli erkekler, evlilik birliği içerisinde olmadığı diğer kadınlara evlilik vaadinde bulunmadıklarını söyledikleri takdirde mahkeme çocuğu yasal haklarından yoksun bırakabiliyordu. 2002 yılından itibaren ise evlilik dışı doğan çocuklar da aynı şekilde evlilik birliği içinde doğan çocuklar gibi soy isim ve miras hakkına sahip oldu” diye belirtebiliriz. Ayrıca belirtmemiz gerekir ki; Babalık davası ve soy bağının kurulması davası, babanın ölümünden sonrada açılabilir. Açılan bu davaya ölen babaya vekâleten onun mirasçılara devam edebilir. Evlilik dışı çocuğun mirasçılığı ve diğer miras davalarınızla ilgili olarak görüşme taleplerinizde, Avcılar Boşanma Avukatı ile iletişime geçerek randevu alabilirsiniz. Boşanmada yargılama süreci hakkında bilgi almak için, bir sonraki yayınımıza göz atabilirsiniz. 0

boşanma sonrası çocuğun miras hakkı