19081940 yılları arasında edebiyatımızın benimsediği fikirleri, duyguları, sanatları kapsayan Milli Edebiyat, memleket gerçeklerini kendine konu edinmiştir. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki; Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Milli edebiyat ses yaratan eserlerin meydana getirildiği bir dönem olmuştur. ÖMERSEYFETTİN (1884-1920) Türk edebiyatının en önemli hikâyecisidir. Yeni Lisan adlı makalesi Milli Edebiyatın kanunlarının ilanı sayılır. Sade dil akımının öncüsüdür. Anadolu'nun insanın hayat şartlarını hikâyelerini yansıtmıştır. Dilde, fikirde, işte milliyetçilik fikrini yerleştirmiştir. Çocukluk anıları REFİKHALİT KARAY (1888-1965): Milli Edebiyat ve Cumhuriyet dönemi nin en ünlü öykü ve roman yazarları ndandır. Önce Fecr-i Ati edebiyatı na 1917’den sonra ise Milli Edebiyata katılır. Kurtuluş Savaşı’na karşı yazılarından dolayı tutklanacağı zaman Halep’e kaçar. Çıkarılan bir af üzerine 1938’de Türkiye’ye MilliEdebiyat Anlayışını Sürdürenler. Milli Edebiyat Anlayışını Sürdüren Sanatçıları bu videoda bulabilirsiniz. Vay Tiền Nhanh Chỉ Cần Cmnd Nợ Xấu. İçindekiler1 ÖMER SEYFETTİN 1884-1920 Ömer Seyfettin Eserleri2 ALİ CANİP YÖNTEM 1887-1967 Ali Canip Yöntem Eserleri3 ZİYA GÖKALP 1876-1924 Ziya Gökalp Eserleri4 FUAT KÖPRÜLÜ 1890-1966 Fuat Köprülü Eserleri5 MEHMET EMİN YURDAKUL 1869-1944 Mehmet Emin Yurdakul Eserleri6 RIZA TEVFİK BÖLÜKBAŞI 1869-1949 Rıza Tevfik Bölükbaşı Eserleri7 HALİDE EDİP ADIVAR 1884-1964 Halide Edip Adıvar Eserleri8 YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU 1889-1974 Yakup Kadri Karaosmanoğlu Eserleri9 REŞAT NURİ GÜNTEKİN 1889-1956 Reşat Nuri Güntekin Eserleri10 REFİK HALİT KARAY 1888-1965 Refik Halit Karay Eserleri11 FALİH RIFKI ATAY 1894-1971 Falih Rıfkı Atay Eserleri ÖMER SEYFETTİN 1884-1920 Klasik öykü türünün Türk edebiyatında ve milli edebiyat dönemi sanatçıları arasımdaki ilk büyük temsilcisidir. Serim, düğüm, çözüm bölümleriyle geliştirilen, olaylara dayanan ve genellikle beklenmedik sonuçlara ulaşan öyküleriyle Türk edebiyatında Maupassant tarzını temsil eder. Öykülerinin bir bölümünde, kendine güvenini yitirmiş Türk toplumuna moral vermek amacıyla milli tarihin kahramanlık sayfalarından alınmış konuları işlemiştir. Türkçülük akımının öncülerinden sayılan Ömer Seyfettin, Türkçenin sadeleşmesi için büyük çaba Seyfettin EserleriBomba, Yüksek Ökçeler, İlk Düşen Ak, Gizli Mabet, Asilzadeler, Bahar ve Kelebekler, Beyaz Lale öykü; Efruz Bey roman…ALİ CANİP YÖNTEM 1887-1967 Sanat yaşamı Fecr-i Âti topluluğunda başlamıştır. Milli Edebiyat Akımı’na manzume ve makaleleriyle katılmıştır. Okul kitaplarıyla ve edebiyat tarihimiz üzerine yaptığı araştırmalarla Canip Yöntem EserleriGeçtiğim Yol şiir; Milli Edebiyat Meseleleri ve Cenap Bey’le Münakaşalarım; Ömer Seyfettin Hayatı ve Eserleri inceleme… ZİYA GÖKALP 1876-1924 Türkçülük akımının düşünce önderi olarak tanınır. Hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerinde halkın eğitimini amaçlayan didaktik özellikler ağır basar. Manzumelerinin bir bölümü ise konularını folklordan, Türk tarihinden ve destanlardan alır. Her sorunu Türkçülük anlayışıyla ele alan Ziya Gökalp, Türk toplumuyla ilgili görüş ve önerilerini “Türkçülüğün Esasları” adlı yapıtında belirtmiştir. Sade Türkçenin gerçekleşmesi ve milli bir edebiyatın oluşması için “yazı dili”, “konuşma dili” ayrımının kalkmasını savunan Ziya Gökalp’in diğer önemli özelliği de Durkheim’ın “içtimai mefkûrecilik” toplumsal ülkücülük diye tanımlanan görüşlerini Türk toplumunun koşullarına uygulayan ünlü bir toplumbilimci Gökalp Eserleri Kızılelma, Yeni Hayat, Altın Işık şiir; Türkçülüğün Esasları, Türkleşmek İslamlaşmak Muasırlaşmak, Türk Medeniyeti Tarihi toplumsal araştırma ve inceleme… FUAT KÖPRÜLÜ 1890-1966 Sanat yaşamına Fecr-i Âti topluluğunda başlamıştır. Tarih ve edebiyat tarihi alanlarındaki çalışmalarıyla tanınmış bir bilim adamıdır. Türk edebiyatı tarihini bilimsel yöntemlerle incelemiş; geniş alanlara ve dallara ayrılmış olan Türk edebiyatını bütünleştirmiş ve bir bütün olarak bilim dünyasına Köprülü EserleriEdebiyat Araştırmaları, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Türk Edebiyatı Tarihi, XVI. Asır Sonuna Kadar Türk Saz Şairleri, Türk Saz Şairleri Antolojisi inceleme kitapları, makaleler…MEHMET EMİN YURDAKUL 1869-1944 Servet-i Fünuncularla yaşıt olduğu halde onlara katılmayarak hece ölçüsüyle ve sade bir dille yazdığı yurt ve kahramanlık şiirleriyle tanınmıştır. 1897 Türk-Yunan Savaşı’yla ilgili yazdığı “Cenge Giderken” adlı şiiriyle ün kazanmıştır. Milli Edebiyat Akımı’nın yolunu açan Mehmet Emin Yurdakul, sade dille ve hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerle edebiyatımızda önemli bir yer tutar. Türkçülük akımının öncülerinden sayılır. Batı şiirinden alınan nazım şekillerini de kullanan Mehmet Emin Yurdakul, şiirde iç ahengi göz ardı ettiği, hece ölçüsünü yalnız dizelerdeki hecelerin sayıca eşit olması biçiminde mekanik bir anlayışla kullandığı, şiirselliği yakalayamadığı için Emin Yurdakul EserleriTürkçe Şiirler, Türk Sazı, Turan’a Doğru, Zafer Yolunda, Mustafa Kemal, Ankara şiir…RIZA TEVFİK BÖLÜKBAŞI 1869-1949 Başlangıçta Servet-i Fünun şairleri tarzında yazmışsa da asıl ününü Halk edebiyatı tarzında yazdığı şiirleriyle kazanmıştır. Sade bir Türkçe ile yazılmış bu şiirler; ölçü, biçim, dil, anlatım ve mecazlar bakımından Âşık ve Tekke edebiyatlarının özelliklerini taşır. Şiirlerinde ünlü halk ozanlarının Karacaoğlan, Bayburtlu Zihni, Dertli… açık etkisi görülür. Rıza Tevfik, Halk şiirini örnek tutarak “neoklasik” bir şiir akımı yaratmak istemiş, hece ölçüsüyle şiir yazma yolunu geliştirecek olan “Beş Hececiler“e önayak Tevfik Bölükbaşı EserleriSerab-ı Ömrüm şiir; Abdülhak Hâmit ve Mülahazat-ı Felsefiyesi eleştiri; Ömer Hayyam ve Rubaileri çeviri…UYARI!Mehmet Emin Yurdakul ve Rıza Tevfik Bölükbaşı, Milli Edebiyat Akımı’nın yayın organı olan Genç Kalemler’in yazı kadrosuna doğrudan katılmamışlardır. Fuat Köprülü de, önceden karşı çıktığı bu akıma Ziya Gökalp’in etkisiyle sonradan EDİP ADIVAR 1884-1964 Halide Edip Adıvar, İzmir’in işgalinden sonra yapılan Sultanahmet ve Fatih mitinglerinde etkili konuşmalar yapmış, daha sonra aktif olarak Kurtuluş Savaşı’nda da görev almıştır. 1926’dan 1939’a dek İngiltere, Fransa ve Amerika’da yaşamış olan Halide Edip Adıvar, sonraki yıllarda üniversitede profesör olarak çalışmış, bir dönem milletvekilliği de yapmıştır. İlk romanını 1910’da yayımlayan Halide Edip Adıvar, başlangıçta bireysel duygulara, kadın ruhunun özelliklerini yansıtmaya ağırlık verir. Kurtuluş Savaşı yıllarında toplumsal alana yönelir. Vatan sevgisini, kurtuluş davasını destanlaştırır. Türkçesi pürüzlü ve anlatımı az çok savruk, özensizdir. 1942’de, gelenek ve göreneklerin yön verdiği toplum düzenini konu alan bir “töre romanı” sayılan Sinekli Bakkal’ı yazdı. Kadın psikolojini öne çıkaran Seviye Talip, Handan, Kalp Ağrısı; Kurtuluş Savaşı üzerine yazılan Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, töre romanları olarak gruplayabileceğimiz Sinekli Bakkal, Tatarcık, Sonsuz Panayır… önemlidir. Halide Edip Adıvar EserleriAteşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Handan, Tatarcık, Sinekli Bakkal roman; Dağa Çıkan Kurt öykü; Mor Salkımlı Ev, Türk’ün Ateşle İmtihanı anı…YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU 1889-1974 Gençlik döneminde Fecr-i Âti topluluğu yazarlarından olan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Türk edebiyatındaki yerini, daha sonraki dönemlerde yazdığı romanlarıyla kazanmıştır. Romanlarında Türk toplumunun Tanzimat Dönemi’nden günümüze değin geçirdiği siyasal ve toplumsal gelişimleri, birbirini tamamlayan “nehir roman” tanımına uyan bir bütünlük içinde yansıtmıştır. II. Abdülhamit’in baskısına karşı çıkarak Avrupa’ya kaçan Türklerin yaşamını “Bir Sürgün”, Tanzimattan Birinci Dünya Savaşı’na kadar geçen sürede yetişen üç kuşağın çatışmalarını “Kiralık Konak”, Meşrutiyet dönemi parti kavgalarını “Hüküm Gecesi”, Mütareke İstanbul’unun yozlaşmış yaşamını “Sodom ve Gomore”, Kurtuluş Savaşı yıllarının Anadolu köyünü “Yaban” romanında anlatmıştır. Pek çok yabancı dile de çevrilmiş olan Yaban, edebiyatımızda köy konusuna bilinçle ve “İstanbul aydını”na Anadolu gerçeği konusunda eleştirel bir tutumla yaklaşan ilk romandır. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, güçlü üslubuyla da tanınmış bir yazarımızdır. Yakup Kadri Karaosmanoğlu EserleriYaban, Kiralık Konak, Hüküm Gecesi, Hep O Şarkı, Sodom ve Gomore, Bir Sürgün, Nur Baba, Ankara, Panorama roman; Bir Serencam, Rahmet, Milli Savaş Hikâyeleri öykü; Vatan Yolunda, Zoraki Diplomat, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları anı; Okun Ucundan, Erenlerin Bağından mensur şiir…REŞAT NURİ GÜNTEKİN 1889-1956 Adını “Çalıkuşu” romanıyla duyurmuştur. Bir aşk öyküsü gibi görünen yapıt, ülkücü bir aydın olan Feride’nin kişiliğinde toplumcu bir idealizmin de kaynağı olmuştur. Yazar, romanlarında Anadolu’nun şehir ve kasabalarını, buralardaki insanlarımızın yaşamını anlatarak edebiyatımızda “Anadolu atmosferi”ni yaşatır. Yapıtlarını açık bir konuşma diliyle ve yalın bir üslupla Nuri Güntekin EserleriÇalıkuşu, Dudaktan Kalbe, Akşam Güneşi, Acımak, Yeşil Gece, Yaprak Dökümü, Bir Kadın Düşmanı roman; Sönmüş Yıldızlar, Tanrı Misafiri öykü; Anadolu Notları gezi; Taş Parçası, Hançer, Balıkesir Muhasebecisi, İstiklal tiyatro…REFİK HALİT KARAY 1888-1965 Öykü, roman, deneme türlerinde çeşitli yapıtlar veren Refik Halit Karay, yalın Türkçenin başarıya ulaşmasında büyük payı olan yazarlardan sayılmaktadır. Ününü, siyasal yergi ve mizah yazılarıyla sağlayan sanatçı, Türk öykücülüğünü Nabizade Nazım’ın Karabibik ve Ebubekir Hazım Tepeyran’ın Küçük Paşa gibi yapıtları sayılmazsa Anadolu’ya yönelterek edebiyatımızda yeni bir ufuk açmıştır. Anadolu’daki sürgün yıllarının ürünü olan öykülerine “Memleket Hikâyeleri” adını vermesi bu nedenledir. Roman çalışmalarıyla da tanınan Refik Halit Karay, yapıtlarını yalın bir dille yazmış; fakat Anadolu yaşamını anlatan yapıtlarında bile şive taklidinden kaçınmış, kişilerini düzgün bir İstanbul Türkçesiyle Halit Karay EserleriSürgün, İstanbul’un Bir Yüzü, Yezidin Kızı, Bugünün Saraylısı, Çete roman; Memleket Hikâyeleri, Gurbet Hikâyeleri öykü…FALİH RIFKI ATAY 1894-1971 Makale, anı, gezi yazısı, söyleşi türlerinde yapıtlar veren Falih Rıfkı Atay, gazeteciliği yanında Birinci Dünya Savaşı’ndan günümüze değin yaşanan olay ve çalkantıları anlatan anılarıyla da tanınmış bir yazardır. Batılılaşma ve Atatürk Devrimleri konusunu başlıca siyasi ve ulusal bir dava olarak Rıfkı Atay EserleriZeytindağı, Ateş ve Güneş, Çankaya anı; Denizaşırı, Bizim Akdeniz, Taymis Kıyıları, Hind, Yolcu Defteri gezi; Roman röportaj-roman…Not Milli edebiyat dönemi sanatçıları grubundan olmayıp o dönemde yaşamış ve sanat faaliyetlerinde bulunmuş sanatçılar farklı bir bölümde işlenmiştir. Giriş Tarihi 1432 Son Güncelleme 1432 Dilde sadeleşmeye gidileni teknik olarak Aruz'dan vazgeçilerek hece yöntemine geçilen bu dönem, yalnızca içerik olarak değil teknik olarak da şiirde çok önemli değişikliklerin yapıldığı bir dönemdir. Bu dönem şairlerinin ve yazarlarının hepsi aslında birer fikir insanıydılar. Fikirlerini edebiyat yolu ile açıklıyor ve destekliyorlardı. Ortak küme vatanseverlik, milliyetçilik ve Türkçülüktü elbette. Milli Edebiyat Dönemi Özellikleri Milli edebiyat döneminde, edebiyat içerisinde bir milliyetçilik durumu gözükmektedir. Bu dönemde, Türk Edebiyatının ve Türk halkının asıl şiirinin halk şiiri olduğu düşünülmüş ve benimsenmiştir. Bu dönem şairleri, şiirlerde aruz ölçüsünü kullanmamayı önermiş, hece ölçüsünün kullanılması gerektiğini düşünmüş ve savunmuşlardır. Dilde bu zamana kadar yoğun bir şekilde kullanılan Farsça ve Arapça kelimeler de reddedilmiş, sert bir tavır çekilmiştir. Milli edebiyat döneminde yayınlanan eserlerde Öz Türkçe kelimeler kullanılmaya gayret edilmiş ve bu yönde teşvikler yapılmıştır. Sözlü ve sanatlı şekilde kaleme alınan ve yapılan söyleşilerden bu dönemde kaçınılmış ve uzak durmaya özen gösterilmiştir. Yazılan eserlerin genel kompozisyonu milli meseleler üzerine ve milli değerleri yüceltmek üzeredir. Yani millet edebiyatı için milletin anlatıldığı edebiyat demek doğru bir önerme olabilir. Türk edebiyatında sadeleşme düşüncesinin arşa çıktığı dönemlerden bir tanesidir. Halk diline daha yakın bir anlayış benimsenmiştir çünkü bu dönemin şairleri ve yazarları, halk anlamadıktan, okuyamadıktan ve bilinçlenemedikten sonra yazdıkları eserlerin pek de bir kıymet-i harbiyesi olmadığını düşünmüşlerdir. Bu dönemde üretim yapan ve eserler üreten yazarlar, halk edebiyatı döneminde yazmış olan sanatçılardan ve onların eserlerinden net bir şekilde etkilenmişlerdir. Bu yazarların eserlerinden esinlenerek kendi eserlerini zenginleştirmişlerdir. Bu dönemde, ilk kez bir edebi akım gözlerini Anadolu'ya yöneltmiştir. Milli Edebiyat temsilcileri, Anadolu'nun milli meselelerini ve vakalarını şiirlerinde yansıtarak, bir farkındalık ve milliyetçilik uyandırma çabasında olmuşlardır. Bu özelliğiyle, halkçı bir edebiyat akımıdır demek herhalde yanlış olmayacaktır. Milli Edebiyat Dönemi Yazarları Ömer Seyfettin 1884 – 1920 Ömer Seyfettin, Türk edebiyatının en önemli hikayecisi olarak bilinmektedir. Kendisi, Anadolu insanının yaşam koşullarını anlattığı hikayeler yazmış, dilde, fikir ve işte milliyetçilik düşüncesini zihinlere kazımıştır. Ömer Seyfettin, sade dil akımının öncüsü olarak kabul edilen, oldukça önemli bir aydınımızdır. Bomba, Yalnız Efe, İlk Düşen Ak, Efruz Bey, Yüksek Ökçeler, Bahar ve Kelebekler, Gizli Mabet gibi eserleri, onun en çok bilinen eserleri arasında yer almaktadır. Reşat Nuri Güntekin 1889 – 1958 Kendisi, Aynı Ömer Seyfettin'in yaptığı gibi, Anadolu insanının sıkıntısını ve derdini kendi derdi benimsemiş, bunları eserlerinde yansıtmıştır. Bunu yaparken kullandığı dil sadedir ve yapmacıksız, yani akıcıdır. Reşat Nuri Güntekin, müfettişlik yaptığı dönemde Anadolu'yu bol bol gezme imkanı bulmuş ve bu coğrafyayı da, bu coğrafya insanını da tanıma şansı bulmuştur. Onun en ünlü eserleri, Çalıkuşu, Damga, Dudaktan Kalbe, Acımak, Yeşil Gece, Yaprak Dökümü ve Kızılcık Dallarıdır. Yahya Kemal Beyatlı 1884 – 1958 Yahya Kemal, modern edebiyatımızın en önemli ve büyük şairlerinden bir tanesidir. Kendisini tek bir çerçevede yorumlamak yanlıştır çünkü o, edebiyatın neredeyse her alanında eser vermiş biridir. Fakat asıl ününü şiirle kazanmıştır. Parnasizm akımından etkilenen Yahya, İstanbul, Osmanlı'nın yüce zamanları, tabiat ve ölüm hakkında temalarda yazmıştır. Onun sözüyle "şiir, musikiden başka bir musiki"dir. Aruzu Türkçeye başarıyla uygulayarak batılı tarza şiirimize düzen veren bu şairin en önemli eserleri Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgarlarıyla, Aziz İstanbul, Eğil Dağlar, Portreler, Rubailer ve Hayyam'ın Rubailerini Türkçe Söyleyiş'tir. Peyami Safa 1899 – 1961 Peyami Safa, yazarlığa geçim derdi dolayısıyla başlayan, fakat aynı zamanda edebiyat, psikoloji, tıp ve felsefe gibi alanlarda çok yeterli olan, psikolojik çözümlemeleri çok başarılı bir yazardır. Server Bedii, onun lakabıdır. Kendisi bir ayağından sakat olduğundan dolayı bu psikoloji eserlerine de yansımıştır. En bilindik eserleri Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Sözde Kızlar, Mahşer bir Akşamdı, Canan ve Harbiye'dir. Refik Halit Karay 1888 – 1965 Refik Halit, halk dilini eserlerine çok başarılı bir şekilde yansıtmasıyla ünlüdür. Kuvvetli bir gözlemcidir fakat dış gözlem için geçerlidir bu durum. İyi bir iç gözlemci sayılamaz. En bilindik eserleri Memleket Hikayeleri, İstanbul'un İçyüzü ve Yezidin Kızıdır. Halide Edip Adıvar 1884 – 1964 O sadece bir edebiyatçı değil, aynı zamanda savaşçıdır. Cephe gerisinde mücadele veren Halide Edip, romanlarında aşkı, doğu-batı çatışmasını, eski-yeni kavgasını ve kadın psikolojisini incelemiştir. Gözlem gücü yüksek bir yazardır ve edebiyatın her alanında eserler vermiştir. Onun en ünlü eserleri Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Türkün Ateşle İmtihanı, Sinekli Bakkal ve Mor Salkımlı Ev'dir. Mehmet Emin Yurdakul 1869 – 1944 Anadolu halkının yabancılara olan mücadelesini çok iyi yansıtmış, toplumcu sanat anlayışında olan fakat milliyetçi çizgide eserler veren ve hece ölçüsünü kullanan bir şairdir. En bilindik eserleri Türkçe Şiirler, Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Tan Sesleri'dir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu 1889 – 1974 Fecr-i Ati'nin dağılmasından sonra edebiyatın her alanında eser veren Yakup Kadri, Atatürkçü ve Anadolucudur. Esas ününü romanlarda kazanmış olan realist bir yazardır. En ünlü eserleri Kiralık Konak, Ankara, Nur Baba, Yaban, Sürgün, Panaroma, Milli Savaş Hikayeleri'dir. Ziya Gökalp 1876 – 1924 Kendisi Türk milliyetçiliğini esaslara bağlayarak sistematize eden değerli bir aydınımızdır. Eserlerinde halk dilini kullanan Ziya Gökalp, Türkçülüğü de "Türkçülük, Türk milletini yükseltmektir" olarak açıklamıştır. En ünlü eserleri Kızıl Elma, Türkçülüğün Esasları, Türkleşmek – İslamlaşmak – Muasırlaşmak, Türk Medeniyet Tarihi, Malta Mektupları. Milli Edebiyat Dönemi Hikaye Bu dönem hikayelerinde yazarlar ülke problemlerine eğilmiş, bunların üstesinden gelip sorunları çözebilecek kahramanlar ve düşünceler üretmiş, betimleme ve çözümlemede gerçekliğe doğru keskin bir geçiş yapmışlardır. Fakat yine de her bir sanatçı kendi kişiliğini eserlerine yansıtarak kendi fikirlerini de öne sürmüşlerdir. Milli Edebiyat Dönemi Şiir Bu dönemde şairler, şiir anlayışı olarak Fecr-i Ati dönemi şairlerinden pek fazla ayrılmamışlardır. Fakat yine de konu seçimi şaire bırakıldığı için yer yer problemler çıkmıştır. Biçim olarak Aruz yerine Hece Ölçüsünün kullanılması, şiir tekniğinde büyük bir yeniliktir. Eski şairlerdeki o samimi lirik ve mistik atmosferi onlar da şiirlerinde devam ettirmişlerdir. Milli geçmişe bağlanıp edebiyatın da milli bir hale gelmesi gerektiğini savundular. Halk edebiyatının şiir biçimlerinden faydalanma yoluna giden bu kişiler, şiirde de milli kaynaklara yönelmişlerdir. Eserleri sade bir dille kaleme alarak çeşitli nazım biçimlerini şiirlerinde sergilemişlerdir. II. Meşrutiyet’ten sonra başlayan milliyetçilik akımı her alanda olduğu gibi edebiyatta da kendisini göstermiş ve “Milli Edebiyat” akımı ile millî/ulusal kaynaklara yönelme başlamıştır. 1911’de Ali Canip Yöntem, Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp’in yayımladıkları “Genç Kalemler” dergisiyle başlayan akım, kısa sürede değişik sanat anlayışlarını savunan sanatçılar tarafından da benimsenmiştir. Milli Edebiyat sanatçıları Batı’yı körü körüne taklit etmeye karşı çıkmıştır; ancak edebiyatta Batılı türler olan makale, fıkra, roman, hikaye gibi türleri kullanmayı yanlış Edebiyatın getirdiği en önemli yenilik Yeni Lisan hareketini başlatarak dilde o döneme kadar değişik zamanlarda hedeflenen; ancak başarılamayan sadeleşme hareketini başarmak olmuştur. Bu dönem sanatçıları, konuşma diliyle edebiyat kendilerine kaynak olarak kendi öz kültürlerini görmüşler ve milli ögelerden beslenmişlerdir. Bu dönemde yaşanan Milli Mücadele de dönemin değişik eserlerinde aile hayatı, ahlaki çöküntü gibi toplumsal konular işlenmiş, sanatçılar o dönemde yaşanan sosyal sorunları eserlerine önceki dönemlerde yüzeysel işlenen Anadolu ve Anadolu halkı bu dönem sanatçılarının birçok eserinde işledikleri temayı, gerçekçi bir biçimde ele almak isteyen sanatçılar, gözleme önem vermiş ve eserlerinde gözlemle topladıkları bilgileri her kesimden insanın sorunları dile getirilmiş, Servet-i fünun Edebiyatında yapılan “sadece aydın insanların dertlerini anlatma” geleneğinden dönem edebiyatı toplumsal özellik göstermiş, sanatçılar hem dönemine ayna tutmuş hem de yaşanılan toplumsal sorunlara çözüm yolları taklitçiliğinden kaçınarak, milli konulara yönelme, yeni ve milli bir edebiyat ortaya koyma amacı kültürü ve tarihi el değmemiş bir hazine olarak kabul birliğini, ulus-devlet anlayışının temeli olarak gören Milli Edebiyatçılar Türkçeyi bilim ve sanat dili haline getirme, dil bilinci yoluyla milli bilinç oluşturma, halk kül- türüne yönelme ve halkı eğitme gibi amaçlarına ulaşmak için dilde sadeleşmeye gitmişlerdir. Sade bir dili savunmuşlar, dilde karşılığı bulunan ve dilimize fazla oturmayan Arapça ve Farsça sözcükler kullanılmamıştır.“Toplum için sanat” anlayışı çerçevesinde eserler ortaya yaşamı ve sorunlarının yanı sıra bireysel konular da üslup önemsenmiş, mizah ve hiciv türünde eserler de verilmiştir. Milli Edebiyat Dönemi Sanatçıları Mehmet Emin Yurdakul Türkçülük düşüncesini şiir sahasında ilk defa sanat ideali haline getiren Giderken isimli şiirinde “Ben bir Türküm, dinim cinsim uludur.” mısralarıyla Türk edebiyatında Türklük heyecanını dile getiren ilk şöhretli şiir bireysel konuları işlememiş, Türklükle ilgili tüm konuları Şair ve Türk Şairi isimleriyle ölçüsüyle sade bir dille şiirlerini şairane söyleyiş ve estetik kaygı çok azdır. *Sone , serbest müstezat gibi halk şiiri türlerinin dışında çeşitli türleri de kullanmıştır. Mehmet Emin Yurdakul Şiirleri Türkçe Şiirler Aydın Kızları Türk Sazı Mustafa Kemal Ey Türk Uyan Ankara Tan Sesleri Düzyazı Ordunun Destanı Fazilet ve Asalet Dicle Önünde Türkün Hukuku Turana Doğru Kral Corc’a Zafer Yolunda Dante’ye Ziya Gökalp Türk milliyetçiliğinin esaslarını herkese duyurarak, Türkçülük düşüncesini ilk defa sistemleştiren fikir Türk milletini yükseltmektir demiş, çalışmalarını bu yönde sürdürmüştür. Şiir için değil şuur için çalıştığını dile kullandığı eserlerini sade bir dille yaygınlaşması için çalışmış, konuşma dili ile yazı dilinin aynı olması için çaba göstermiştir. Ziya Gökalp Eserleri Kızıl Elma Yeni Hayat Altın Işık Mektup Malta Mektupları Türkçülüğün Esasları Türkleşmek İslamlaşmak Muasırlaşmak Türk Töresi Türk Medeniyet Tarihi Ömer Seyfettin Türk edebiyatında hikayeleri ile tanınır. Onun zamanına kadar hiçbir sanatçı salt hikaye türünde ön plana konularını günlük yaşantılar , çocukluk anıları, menkıbeler, efsaneler, folklor, halk fıkraları amaç milli bilinci Maupassant tarzını sade bir dil okuyucuyu şaşırtarak gerçekliği çok açık ve hatta çirkin denilebilecek konuları bile oldukça açık dışında şiir, roman,makale, fıkra, tiyatro türlerinde eserler vermiştir. Hikayeleri Hürriyet Bayrakları Primo Türk Çocuğu Kızıl Elma Neresi Çanakkale’den Sonra Ashab-ı Kehfimiz uzun hikayeEfruz Bey uzun hikayeAndİlk NamazKaşağıFalakaBomba KerametBeyaz Lale Kurbağa DuasıBahar ve Kelebekler Yüz AkıTuhaf Bir Zulüm YeminBaşını Vermeyen Şehit Yüksek ÖkçelerPembe İncili Kaftan KoçForsa KülahVire Nasıl KurtarmışTopuzTeke Tek ÇakmakBüyücü Kurumuş AğaçlarKütük DeveTeselli Gizli Mabed Ali Canip Yöntem Milli Edebiyat’ın daha çok fikir ve ilim sahasında çalışmış, topluluğun ateşli bir savunucusu Edebiyat’ın yayın organı olan Genç Kalemler dergisinin başyazarlığını yapmış , Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp ile birlikte bu topluluğun kurucusu şiirlerini aruzla yazmış , Milli Edebiyat’a dahil olduktan sonra sade bir dille ve heceyle toplumsal konuda şiirler tarihi araştırmaları ve Milli Edebiyat tartışmalarında yazdığı yazılarla öne çıkmıştır. Şiirleri Geçtiğim Yol Makale Milli Edebiyat ve Cenap Bey’le Münakaşalarım Epope İnceleme Türk Edebiyatı Antolojisi Edebi Nevilerle Mesleklere Dair Malumat Ömer Seyfettin Hayatı ve Eserleri Fuat Köprülü Türkoloji çalışmalarıyla tanınan tarihçisi, araştırmacı ve edebiyatını bilimsel yöntemlerle inceleyen ilk bilim tanımadığı birçok yazar ve şairi ilim alemine tanıtmıştır. Eserleri Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar Türk Edebiyatı Tarihi Türk Saz Şairleri Antolojisi Divan Edebiyatı Antolojisi Türkiye Tarihi Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu Bugünkü Edebiyat Nasrettin Hoca Türk Dili ve Edebiyatı Hakkında Araştırmalar Rıza Tevfik Bölükbaşı İlk şiirlerini Servet-i Fünun tarzında yazmış daha sonra halk şiirine dönmüştür. Lirik tarzdaki koşmaları ve nefesleriyle şiire yeni bir soluk getirmiştir. Çok bilgili olması ve verdiği felsefe derslerinden dolayı Feylesof olarak anılmıştır. Milli Edebiyat döneminde heceyi kullanmadaki başarısı ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Şiirlerinde aşk, doğa, çocukluk anıları gibi konuları işlemiştir. Eserleri Serab-ı Ömrüm Halide Nusret Zorlutuna Aruzla yazdığı şiirleri de vardır ancak asıl ününü heceyle yazdıklarıyla kazanmıştır. Serbest tarzda yazdığı şiirler de aşk şiirleri yazmış daha sonra yurt güzellikleri ve mistik tarzda şiirler de Muharrirat yazarların annesi olarak roman , öykü türlerinde eserleri yaşamını da şiirlerinde konu edinmiş ve hüzünlü, lirik şiirler yazmıştır. ŞiirGeceden Taşan DertlerHikaye Yayla Türküsü Yurdumun Dört Bucağı Ellerim BomboşBeyaz SelviBüyük Anne Aydınlık KapıRomanKüller Sisli Geceler Gül’ün Babası Kim Aşk ve Zafer Halide Edip Adıvar Romanlarıyla tanınan sanatçı mensur şiir, hikaye, anı, tiyatro gibi türlerde de eserler vermiştir. Romanlarının en önemli yanı karakter oluşturmadaki başarısıdır. Romanlarında kadın psikolojisini çok başarılı bir şekilde anlatmıştır. Bireysel duygularını ve kadın duyarlılığını anlattığı ilk romanları, Milli Mücadele yıllarını anlattığı ikinci dönem romanları, son dönem töre romanları olarak üçe ayrılır. Kurtuluş Savaşına katılmış, mitinglerde ateşli konuşmalar yapmış ilk kadın aydınımızdır. Savaşı bizzat yaşadığı, savaşın içinde olduğu için eserlerinde o havayı çok iyi yansıtmıştır. Dili kusurludur ancak konularda çok başarılıdır, sağlam gözlemleri ve güçlü tasvirleri vardır. Romanları Seviye Talip Raik’in Annesi Handan Yeni Turan Ateşten Gömlek Kalp Ağrısı Vurun Kahpeye Zeyno’nun Oğlu Mev’ud Hüküm Sinekli Bakkal Yolpalas Cinayeti Tatarcık Sonsuz Panayır Döner Ayna Akile Hanım Sokağı Kerim Ustanın Oğlu Sevda Sokağı Komedyası Çaresiz Hayat Parçaları Hikayeleri Harap Mabetler Dağa Çıkan Kurt Kubbede Kalan Hoş Seda Oyun Kenan Çobanları Maske ve Ruh Anı Türk’ün Ateşle İmtihanı Mor Salkımlı Ev Reşat Nuri Güntekin Roman ve hikayeleriyle Anadolu insanını halkın yaşantısını, dertlerini, inançlarını zengin bir şahıs çeşitliliği içinde bir gözlemci olan yazar, karakterleri çok başarılı romantizm ve realizm iç içedir. *Sade ve canlı bir dili vardır, özellikle tiyatrolarında sahne dili oldukça başarılıdır. Romanları Çalıkuşu, Gizli El, Damga, Dudaktan Kalbe, Akşam Güneşi, Bir Kadın Düşmanı, Yeşil Gece, Acımak, Yaprak Dökümü, Kızılcık Dalları, Gökyüzü, Eski Hastalık, Ateş Gecesi, Değirmen, Miskinler Tekkesi, Harabelerin Çiçeği, Kavak Yelleri, Son Sığınak, Kan Davası Hikayeleri Gençlik ve Güzellik, Eski Ahbap, Tanrı Misafiri, Sönmüş Yıldızlar, Leyla ile Mecnun, Olağan İşler Oyunlar Hançer, Eski Rüya, Ümidin Güneşi, Taş Parçası, Hülleci, Bir Köy Hocası, Babür Şah’ın Seccadesi, Bir Kır Eğlencesi, Ümit Mektebinde, İstiklal, Vergi Hırsızı, Bir Yağmur Gecesi, Balıkesir Muhasebecisi, Tanrıdağı Ziyafeti, Yaprak Dökümü, Eski Şarkı Gezi Anadolu Notları Refik Halit Karay Fıkra ve hikayeler yazdıktan sonra roman türünde eserler gücü çok kuvvetlidir ve gözlemlerini genellikle dış yapı üzerinde tutmuştur. Bu yönüyle “ressam yazar” olarak yönü çok ve Cem adlı dergilerde “Kirpi” takma dıyla siyasi yazılar yazmış ve bu sürgüne bir dili ve başarılı bir üslubu aile hayatı üzerinde durmuştur. Romanİstanbul’un İçyüzü, Yezid’in Kızı, Çete, Sürgün, Anahtar, Bu Bizim Hayatımız, Nilgün, Yeraltında Dünya Var, Dişi Örümcek, Bugünün Saraylısı, 2000 Yılının Sevgilisi, İki Cisimli Kadın, Kadınlar Tekkesi, Karlı Dağdaki Ateş, Dört Yapraklı Yonca, Ayın On Dördü, Yüzen Bahçe Hikaye Memleket Hikayeleri, Gurbet Hikayeleri MizahSakın Aldanma İnanma Kanma, Kirpinin Dedikleri, Agop Paşa’nın Hatıraları, Ay Peşinde, Tanıdıklarım, Guguklu Saat AnıMinelbab İlelmihrab, Bir Ömür BoyuncaGünceBir İçim Su, Bir Avuç Saçma, İlk Adım, Üç Nesil Üç Hayat, Makyajlı Kadın, Tanrıya Şikayet Falih Rıfkı Atay Gezi yazılarıyla tanınan sanatçının anı, makale, fıkra, sohbet türlerinde de eserleri vardır. Eserlerini sade bir dille yazmıştır. Atatürk’e büyük bir hayranlığı olan sanatçı onu anlatan birçok kitap yazmıştır. Gezi Anı Denizaşırı Ateş ve Güneş Yeni Rusya Atatürk’ün Bana Anlattıkları Moskova-Roma Çankaya Bizim Akdeniz Atatürk Ne İdi Taymis Kıyıları Zeytin Dağı Tuna Kıyıları Hind Yolcu Defteri Faşist Roma, Kemalist Tiran, Kaybolmuş Makedonya Fıkra Niçin Kurtulmamak Çile İnanç Kurtuluş Pazar Konuşmaları Bayrak Yakup Kadri Karaosmanoğlu Fecr-i Ati topluluğunda yer almış ve topluluğun özelliklerini benimsediği ferdiyetçi bir sanat anlayışını benimsemiştir. Fecr-i Ati’nin dağılmasından sonra sosyal konulu hikayeler yazmış, sanat toplum içindir anlayışına sosyal yaşamı Yakup Kadri’nin eserlerinin ana konusudur. Tanzimat’tan Cumhuriyet’e kadar sosyal yaşamımızın her alanını realizm ve güçlü bir gözlem gücü ve hikayelerini sağlam bir teknikle yazmış, üslup bakımından da Halit Ziya’dan sonra Türk romanında görülebilen en iyi üslubu ortaya yayımlanan fikir dergisi Kadro’yu Edebiyat döneminde oldukça sade bir kullanmıştır. Roman Kiralık Konak Nur Baba Hüküm Gecesi Sodom ve Gomore Yaban Ankara Bir Sürgün Panoroma Hep O Şarkı Hikaye Bir Serencam Rahmet Milli Savaş Hikayeleri Mensur Şiir Erenlerin Bağından Okun Ucundan Anı Zoraki Diplomat Anamın Kitabı Vatan Yolunda Politikada 45 Yıl Gençlik ve Edebiyat Hatıraları Oyun Nirvana Fıkra Ergenekon Hamdullah Suphi Tanrıöver Hayatını Türk ocaklarındaki çalışmalara adamışve ateşli konuşmalarıyla konuşmalarla Türkçülük akımının yaygınlaşmasını sağlayan sanatçı , hitabet tarzı eserlerinin konusunu güncel olaylardan almıştır. Hitabet Dağ Yolu tüm konuşmaları Makale Günebakan Ruşen Eşref Ünaydın Mülakat türünün ilk kuvvetli eserlerini önemli mülakat eserlerinden biri olan Diyorlar ki eserinde sanatçı, I. Dünya Savaşı yıllarında, tanınmış yazar ve şairlere edebiyat ile ilgili sorduğu sorulara ve aldığı cevaplara yer vermiştir. Diyorlar ki Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülakat Milli Edebiyat Dönemi Bağımsız Sanatçıları Mehmet Akif Ersoy Yirminci asır Türk-İslam milliyetçiliğinin en büyük Müstakim dergisinde yayımlanan yazı ve şiirleriyle toplum içindir düşüncesine bağlı Akif’e göre maddi ve manevi kalkınma için iki şey şarttır Birincisi Müslümanların İslam’ın ilk yıllarındaki saflığına geri dönmesi, ikincisi ise Batı’nın ilim ve anlamda realizm edebiyatımıza onunla girmiştir.”Halkın anlayabileceği dil, ancak kendi dilidir.” demiş ve eserlerini bu yönde Fikret gibi nazmı nesre yaklaştırmış, manzum hikaye tarzının başarılı örneklerini din, hürriyet, doğruluk, ahlak, adalet gibi konulara yer epik ve didaktik aruzla yazmış ve aruzu Türkçeye başarıyla uydurmuştur. Safahat Bölümleri -Safahat -Süleymaniye Kürsüsünde -Hakkın Sesleri -Fatih Kürsüsünde -Hatıralar -Asım -Gölgeler Yahya Kemal Beyatlı Batı şiiri ile eski Türk şiiri arasında köprü iç ahenge çok önem veren sanatçı şiirin “musikiden başka bir musiki” olduğunu düzyazıdan uzaklaştırmasıyla Mehmet Akif ve Tevfik Fikret’ten şiiri dışındaki şiirlerinde aruz ölçüsünü ölüm, beşeri aşk, İstanbul, deniz, sonsuzluk gibi konular şarkı, mesnevi, rubai nazım şekillerini sıklıkla İstanbul Türkçesini başarıyla yanı sıra makale, gezi, anı, deneme, fıkra, mektup gibi türlerde de eserler vermiştir. Şiir Kendi Gök Kubbemiz Eski Şiirin Rüzgarıyla Rubailer Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş Bitmemiş Şiirler Düzyazı Aziz İstanbul Eğil Dağlar Siyasi Hikayeler Siyasi ve Edebi Portreler Edebiyata Dair Çocukluğum Gençliğim Siyasi ve Edebi Hatıralarım Mektuplar Makaleler Milli edebiyat, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında ortaya çıkan, yirminci yüzyılın başlarında II. Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle kuvvetlenen Türkçülük akımının savunduğu düşüncelerin edebiyat eserleri vasıtasıyla anlatılmaya başlandığı ve 1911-1923 yıllarını kapsayan dönemdir. OluşumuÖzellikleriSanatçılarıMilli Edebiyat Döneminin OluşumuAslında tanımda belirttiğimiz 1911-1923 yılları arasına milli edebiyatı sıkıştırmak çok büyük bir hata olacaktır. Zira Milli Edebiyat kendinden yıllar önce ortaya çıkmış kıvılcımlardan başlamakla beraber çok daha ileri bir tarihe kadar etkisini devam ettirmiş bir edebi hareketliliktir. Milli edebiyatı anlayabilmek için Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine de hakim olmak gerekir. Osmanlı Devleti’ni bulunduğu zor durumdan kurtarmak için; Osmanlıcılık, İslamcılık, Adem-i Merkeziyetçilik gibi birçok fikir ortaya çıkmıştır. Nitekim bu fikirler devleti kurtarmaya yetmeyince daha sonra kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti ve devrimlerinin de temelinde yer alan Türkçülük akımı kendisine geniş bir kitle bulacaktır. İşte o üzüntüyle geçen dönemlerin ardından, milleti bulunduğu karanlıktan çıkarma gayretiyle ortaya konan fikir hareketlerinin bir sonucu olarak ortaya bu edebiyat uzun bir süre; milleti anlatan, köylüyü anlatan, Anadoluyu anlatan bir edebiyat ortaya konmamıştır divan edebiyatında. İşte bu eksiklikle birlikte, halkın içinde bulunduğu acılı tabloyu da değiştirmek isteyen genç yazar ve şairler memleketi anlatan, Türk milletini anlatan bir edebiyat oluşturma gayreti içerisine girdiler. Özellikle de 1908’de II. Meşrutiyet’in gelmesiyle ortaya çıkan düşünce akımları, eski edebiyatın aşırılığına olan tepki milli edebiyatın temellerinin atılmasını yılında Selanik’te yayımlanan; edebiyat ve sanat dergisi olan Genç Kalemler’de Yeni Lisan adlı bir makale yayımlanır. Bu derginin ve makalenin en önemli tarafı ise milli edebiyat dönemini başlamasında olan büyük rolleridir. Yeni Lisan makalesi Milli Edebiyatın beyannamesi olarak kabul hareketi altında Ali Canip Yöntem, Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp gibi edebiyat sevdalıları Genç Kalemler’ dergisinde toplanarak büyük bir akıma öncülük etmişlerdir. Tertemiz Türkçe ile yazma fikrini kısa sürede birçok yazar da benimsemiştir. Öykü ve roman alanına destek veren bu yeni yazarlar ilerde edebiyatımızın en ünlü kişileri arasında yer alacaklardır. Milli Edebiyat Dönemi temelde milli akımı savunurken bazı şairler eski akımlara dair eserler sunmuşlardır. Bunları en önemlisi Mehmet Akif Ersoy’a ait olan aruz ölçüsü ile yazılmış İstiklal Marşı’dır. Milli Edebiyat akımı Türk Edebiyatı’na sayısız eser Edebiyat şiiri bu dönemde en yüksek seviyelere gelmiştir. Olağanüstü şiirler, kullanılan üslup, kurallar ve bu döneme uygun yazılışı şiiri bu dönemde öne çıkarmıştır. Hece ölçüsünün yanı sıra aruz ölçüsü de bu dönem şiirinde yer edebiyat özellikleri geçmiş edebi akımlara göre oldukça farklıdır. Bu da bu dönemin ne kadar önemli olduğunun kanıtlarından Edebiyat Döneminin Özellikleri1. Bu dönemin en önemli özelliği “milli” olma kavramının edebiyatta kendine yer bulmasıdır. Avrupa’da çok daha önce benimsenen milliyetçilik geç de olsa bu edebiyatla birlikte yaygınlaşmaya Yine başka bir önemli özellik ise dildeki sadeleşmedir. Edebiyatın temelinde yatan en önemli duygu Türkçenin edebiyat dili olarak kullanılması gayretidir. Özellikle Yeni Lisan makalesinin bu konuda çok büyük bir rolü vardır. Bu makaleye göre; Arapça ve Farsçanın dilimiz üzerindeki egemenliği sonlandırılacak, bu dilden gelen kelimelerin yerine mümkün mertebe Türkçe kelimeler kullanılacak, Arapça ve Farsça dil bilgisi kurallarından vazgeçilecek ve İstanbul Türkçesi bütün yurtta konuşma dili olarak Çok uzun süre devam eden aruz-hece ölçüsü tartışması bu edebiyatla birlikte sonlanmıştır. Artık şiirlerde Türkçeye uygun olmayan aruz ölçüsü yerine hece ölçüsünün kullanmak büyük rağbet görmeye Daha çok milli konular bu edebiyatta işlenir hale gelmiştir. Özellikle Anadolu, Türk insanı, köylüler edebiyat konu olmaya Türk halkının ve Anadolunun edebiyata konu olması sırasında gözlemlerden Roman, hikaye, şiir, deneme, eleştiri, makale, tiyatro vb. birçok türde büyük bir gelişim Eskilere yönelik yapılan en büyük eleştirilerden biri olan Batıyı körü körüne taklit etme hususu bu dönemde Sanat bireysellikten kurtarılmış ve toplum için sanat anlayışı egemen Mizah kavramının da bu dönemde geliştiği sene boyunca devam eden bu dönem özelikle dilin sadeleşmesi konusunda altın çağ yaşatmıştır. Ulus anlayışı ve milliyetçilik ruhu bu dönemde kabarmıştır. Milli Edebiyat dönemi sanatçıları gerek eserleri gerekse de bu yeni akımda yer aldıkları için kısa sürede tanınmış, edebiyat tarihinde yer Edebiyat Dönemi SanatçılarıÖmer SeyfettinZiya GökalpMehmet Emin YurdakulRefik Halit KarayReşat Nuri GüntekinHalide Edip AdıvarYakup Kadri KaraosmanoğluYahya Kemal BeyatlıAyrıca Bkz -> KONU VİDEOSU ŞAŞNAZTANZİMAT MİTHAT EFENDİŞEMSETİN SAMİNAMIK KEMALAHMET VEFİK PAŞAZİYA PAŞASoRuN ADaMTANZİMAT SEZAİRECAİZADE MAHMUT EKREMNABİZADE NAZIMABDÜLHAK HAMİT TARHANDİREKTÖR ALİ BEYMUALLİM NACİSaHTe HaCiMSERVET-İ FÜNUNSÜLEYMAN NAZİFHALİT ZİYA UŞAKLIGİLTEVFİK FİKRETHÜSEYİN CAHİT YALÇINCENAP ŞAHABETTİNMEHMET RAUFFeCi YARAFECR-İ ATİFUAT KÖPRÜLÜCELAL SAHİRYAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLUAHMET HAŞİMREFİK HALİT KARAYALİ CANİP YÖNTEMÖF HaYıR ZAFeRMİLLİ EDEBİYATÖMER SEYFETTİNFALİH RIFKI ATAYHALİDE EDİP ADIVARYAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLUREFİK HALİT KARAYZİYA GÖKALPALİ CANİP YÖNTEMFUAT KÖPRÜLÜREŞAT NURİ GÜNTEKİNHEY OFBEŞ HECECİLERHALİT FAHRİ OZANSOYENİS BEHİÇ KORYÜREKYUSUF ZİYA ORTAÇORHAN SEYFİ ORHONFARUK NAFİZ ÇAMLIBELSeVMeYeCeK aZYEDİ MEŞALECİLERSABRİ ESAT SİYAVUŞGİLVASFİ MAHİR KOCATÜRKMUAMMER LÜTFİYAŞAR NABİ NAYIRCEVDET KUDRETKENAN HULUSİZİYA OSMAN SABAOMOGARİPÇİLER ORHAN VELİ KANIKMELİH CEVDET ANDAYOKTAY RIFAT HOROZCUECE SÜT İç CANSEVERCEMAL SÜREYYAECE AYHANSEZAİ KARAKOÇÜLKÜ TAMERTURGUT UYARİLHAN BERKAFOMAVİCİLERATTİLA İLHANFERİT EDGÜORHAN DURUGİTMeYiMHİSARCILARGÜLTEKİN SAMANOĞLUİLHAN GEÇERTALAT SAİT HALMANMEHMET ÇINARLIYAHYA BENEKAYMUNİS FAİK OZANSOY

milli edebiyat dönemi sanatçıları ve eserleri şifreleme