Cehennemdenkurtulacak olan tek fırka ise, Ehl-i sünnettir.) [1/47] İnsanların kötüsü. İmam-ı Rabbani hazretleri yine buyuruyor ki: (İnsanların kötüsü, kötü âlimlerdir. Bunlar, din, iman hırsızlarıdır. Kur’an-ı kerimde mealen, (Onlar kendilerini müslüman sanıyor.
Kendini adam sayar, ahir zaman şeyhleri.. Başına sarık sarar, kendine mürit arar. İlmi yok neye yarar, ahir zaman şeyhleri. Dünyaya kucak açar, zorun görünce kaçar. Her yana küfür saçar ahir zaman şeyhleri. İşte böyle şimdi bu işler bin bir türlü günahı salıveririz. Aman ha abdesti bozan haller onun nasıl alınacağı
Eeedin iman olmadan kuru bilgi neye yarar değil mi. Ana Sayfa > Eğitim & Kariyer > Din işlerinde çalışanlara (imam, hoca, diyanet işleri vb.)
Bununüzerine Cenabı Allah, bir taraftan ilk anışta, ilm-i ezelî (ezelî bilgi)de herkesin iman ve saadetinin karara bağlanmış olmadığını, bazı kalplerin takdir edilmiş olan iman kâbiliyeti devresinden istifade edemiyerek kapanacağı da Allah katında takdir ile bilinmiş bulunduğunu ve ilâhî ilmin şaşmayacağını haber
1 MECLİS. Bu konuşma, pazar sabahı Ribât’ta (*) yapıldı. Konuşma tarihi: Hicrî 3 Şevval 545, Milâdî 1150. Kader başa geldiği zaman gönderene kafa tutmak, inancı öldürür, tevhid -Allah’ı birleme- nurunu söndürür, tevekkül ve ihlâsı yok eder. Îman sahibinin kalbi, “niçin ve neden oldu” gibi sözleri bilmez
Vay Tiền Nhanh Chỉ Cần Cmnd Nợ Xấu. 1'bilgisiz olan kuru iman neye yarar' diye karşılık verilmesi muhtemel vecihi tümünü gör
1'bilgisiz olan kuru iman neye yarar' diye karşılık verilmesi muhtemel vecihi
bkz büzük * edit klavye hatası herhalde. * aziz nesin harikalarından biridir insana yok artık bu kadar da olmaz dedirtsede aslında zübük ün hiçte yabancı olmadığını bilmenin verdiği bilinçle neşeyle karın ağrılarıyla kimi zamnsa hüzünle okunur. ankarada müzik yapan rock grubunun adıdır. bkz yarrak gibi müzik yapmak bkz çocukluğuna inelim yavrum bkz sen bırak müziği beis, tekebbür, teşne, düçar, tefessüh gibi arapça kelimeleri bir girisinde, hepsini birden kullanarak sözlük içinde sözlük aratan yazardır. başkalarının yazılarını genişleterek aklı sıra dalga geçen veya bkz vererek yazı dolduran, yazar olmaya çalışan, yazarımsı. türkçe'ye hakimiyetiyle beni kıskandırandır. bir de bilgisine de güveniyorum hani. yani adam tdk tarafından tersi kabul edilen bir durumu bana "yok o yanılıyor, doğrusu bu" diye söylesin, yıllardır kendisine güvendiğim bu kurumu tek kalemde satarım. o derece. -başlığın sahibi yazara sesleniş- yav kardeş, hani yazım yanlışlarım filan sık oluyor ya benim, sana zahmet hemen haber ediver olur mu? ele güne mahçup düşmeden siliverim hemencecik. ezik bünyem daha da ezilmesin de gözümün yaşı azıcık kurusun. he mi? -başlığın sahibi yazara sesleniş- çaktırmadan girilerimi de okutuyorum böyle duygu sömürüsü yaparak. iyi oluyor. fazla okurdan kimseye zarar gelmez*. öhüm. adamım zübük. [tanım] uçar yakında. peşindeyim. ağzından tükürükler saçarak sağa sola beğyinsiğğğzler diye sataşan yazarımsı varlık. hala uçmamasıyla şaşırtmıştır. -dindar zübük zpoyleri- zübük le yandaşları kasabaya cami yaptırmak isterler. bu iş için dernek kurmaya ve başkan seçilmeye karar verilmiştir. toplanılır. toplantıda muhaliflerden avukat ismi lazım değil buna karşı çıkar lisemiz yok ama camimiz var lise yaptıralım der. klasik dinsizlikle suçlanır. zübük atıp tutar canım pahasına yaptıracağım camii şerifi der. avukat ulan zübük alnın hiç secdeye değdi mi der. kemal sunalda necmettin erbakan tonunda biz 5 vakitimize 5 daha katar evde kılarız der. -dindar zübük zpoyleri- tanım türkiye gerçeklerini tokat gibi yüze vuran edebi bir eserden uyarlanmış, eski türk sinemasının belki de en protest filmidir. aziz nesin'in güncelliğini hiç bir zaman yitirmeyen en güzel hikayelerinden biridir. türk halkının sahtekar politikacıları nasıl başına tac ettiğini anlatan aziz nesin in kitabından uyarlanmış bıkmadan izlediğim tek kemal sunal flimi. zübük sıradan bir vatandaşken her türlü daleverayı yaparak başbakanlığa kadar yükselir. bu yükselişinde milli ve dini duyguları sömürmekten tutunda partileri birbirine düşürücü çeşitli siyasi taktiklere kadar her yolu dener. esnafın kovaladağı bir esnada namaza durur, birden fenalaşıp kaçırıılmış numarası yapar, cami inşaatıyla millleti dindarım diye uyutur vs vs... en sevdiğim replik ise zübüğü kovaladıkları sırada zübüğün -ulan zübük ! sıkıştı büzük, demesidir. an itibariyle televizyonda yayınlanmaktadır, ana karakteri zübük, cok benzettiğiniz ülke başbakanın gene kendi deyiminizle yandaş medyasının bir kanalında yayınlanmakta. bu ne ironidir, ne yaman çelişki. kim ne isterse desin, ne yaparsa yapsın... aziz nesin'in müthiş ötesi hicvidir. -spoiler- zübük ahaliyi toplar ve kasabada var olan caminin yanına bir ikinci camiyi ister, fakat rakibi ise ikinci bir caminin yerine okul açılması taraftarıdır. ne geldiyse başımıza bilgisizlikte geldi der, ikinci cami yerine bir okula acalım vatandaşlar. fakat zübük uyanıktır, halkın duydugu cami yaptırmayalaım lafını lehine cevirmekte gecikmez. pek bi içli allah nidalarıyla şimdi görün sayın vatandaşlar, ak koyun kara koyun ayrılsın... -soiler- aziz nesin ne güzel anlatmış değil mi? insanların duyguları, inançları, hisleri, ne kadar sömürülmüş degil mi? nasıl da alet edilmiş inanclar siayesete, çıkarlara... ideolojilerin hizmet etmeleri için okul yaptırarak, burs vererek yetiştirdikleri insanların egitim alma hakkını kullananlar, sömürenler gibi... hiciv nedir diye soranlara bu başyapıt yanıttır. ayrıca bence günümüzü da hala çok iyi anlatır
penceremden gir içeriBüyük ihtimalle iki yıl önce malum bir yurttaki bir kızın abazanlık yapıp slogan atan 8. yurt erkeklerine verdiği mesajdır. nitekim saf bir abazan pencerenin ucuna kadar bin bir gayretle çıktıktan sonra vicdansız şahsın pencereden sarkıttığı malum iç çamaşırını geri çekip pencereyi kapatmasıyla olay son metalurjici kiz araniyor
ahlak, bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kurallarıdır. din de kişilerin birbirleri ile ilişkisini kutsal uygulamalarla düzenleyen olgudur. çoğu kişiye göre ahlakın saf tanımı bu yüzden dinle ilişkilendirilir. ahlak toplumlara bağlı olarak kendi kendine de oluşabilir. tabi şu an din olmadan sudan çıkmış balığa dönecek olan kişiler kendi kendine oluşmasının imkansız olduğunu düşünecektir ve ahlak kavramını 'direkt' dinle ilişkilendirecektir. aslında sorun kavram sıkıntısı. bizim toplumumuzda dini bütün insan ahlaklı olarak görüldüğü için ahlaklı insanların da koyu müslüman olması beklenir işte bu noktada ateistler ve sığırların tartışması başlıyor. bi tarafa sığır dememin nedeni gayet açıktır umarım. evet konuyu saptırdım biliyorum. cevabı, sol frame gözden geçirildiğinde rahatlıkla bulunabilecek sorunsal. bkz alevi öldürmek sevap mı neymiş; dinin varlığının ahlak, vicdan üzerinde pek bir etkisi yokmuş. din ve ahlak birbirinden çok bağımsız soyut kavramlardır. "ahlaklı olmak için iyi bir dindar olunmalı" önermesi çok basit iki örnek ile çürütülür. bkz hüseyin üzmez bkz kız kardeşine tecavüz eden imam -müslüman bir toplumda yaşadığımız için örnekleri islam üzerinden verdim, diğer dinlerden de yozlaşmış birçok örnek bulabiliriz. ahlaklı olmak için elbetteki dindar olmak gerekmediği gibi bu iki örnek de dindarların ahlaksız olduklarını kast etmemektedir. tabiki olmaz niye mi ? sen ahlakı neye gore temellendireceksşn onu bi soyle bakalım. yani sunu anlatmaya caşısıyorum. bn dinsiz biri olabilirim. fakat küçük cocuklara işkence yapmanın da ahlaksız bişi oldugunu bilebilşrim. i̇lla ki bir dine inanman gerekmiyo . asıl sorun surda kucuk cocuklara işkence yapmak neden ahlaksızlık ? verdiğim örnek biraz uç oldu kabul. ama ahlakı temellndirirken dini aradan cıkartırsan iyi kotu dogru yanlış kavramlarının temelini acıklayamassın ahlak din olmadan da olur zaten cemil meriç bu minvalde insanlar namuslu ve namussuz olarak ayrılır diye özetlemiştir durumu ama şu var ki din olmadan ahlakı neyin üzerine bina edeceğiz acaba. ben iyi bir şey yaptığımda bunu dinimden öğrendiğimi söylüyorum veya kötü bi şey yapacaksam kendimi engelliyorum bu şekilde ama dini unutursak, aradan çıkarırsak o zaman nasıl olacak. tabi çok umrunda değilse kişinin ona da yapacak bir şey yok. din olmadan eğitim ve bilim ile her şey olur. insan olun yeter. bkz insan olun insan ölün din olmadan ahlak olur, toplumsal yaşamı sağlamak için kurallar koymak zorundasınız, bunlarda zamanla ahlak kuralları haline gelir. ahlak, örf, gelenek gibi değerler dini oluşturmuştur. ahlak zaten dinin ham maddesidir. velhasıl dinsiz ahlak olur ahlaksız din olmaz. din olmadan ahlak olmaz. bkz determinizm bu yaklaşıma göre insan özgür seçimlerimiz kendilerinden önce gelen olaylar tarafından türkiye değilde başka bir ülkede yaşasaydık burda yapamadığımız davranışlar orada hoş karşılanabilirdi yada türkiye`de hoş karşılanan davranışlar orada sorunlara neden olabilirdi ve bunlar tamamiyle dinimizde geçen ahlak kurallarıyla ilgili. bkz olur olur bal gibi olur türkiye'ye bakılarak anlaşılabilecek sorunsal. nerde dinci ahlakçı insan var en ahlaksız kişiler bu gruplardan çıkıyor, ahlak din ile olmaz insanın kendini geliştirmesi ve çevresinden öğrendikleri ile gelişir. din ile zorlayarak ahlaksız bir insanı ahlaklı yapmak sadece görünüşte ahlakçılık olur yanıltıcıdır. asıl din olmadan ahlaklı davranan insan gerçekten ahlaklıdır. cehennemde yanmamak ya da cennette hurileri götürmek için iyi ve ahlaklı olmaya çalışan insan ancak kendini kandırıyordur, gerçekte ahlaklı bir insan değildir. ahlak dinle değil bireyle alakalıdır o yüzden din olmadan ahlak olabilir olmayan sorunsaldır çünkü din olmadan da ahlak olur. ahlakın doğuştan mi geldiği yoksa sonradan mi kazanıldığına dair davranış bilimcilerin çok ilginç bir çalışması var. çeşitli yaşlardan çocuklara en küçüğü 6 ay, en büyüğü 3 yaş mini bir kukla tiyatro izletiliyor. tiyatroda iki tane farklı renk ayıcık var ve mini oyun sırasında birisi kötü karakter diğeri iyi karakter. oyun sonunda çocuklara ayılar uzatılıp tepkileri ölçülüyor. istisnasız her çocuk aylık bebekler dahil iyi karakteri almak veya ona dokunmak için hamle yapıyor. hatta bazıları kötü karakter olan ayıcık verilmek istendiğinde ağlamaya başlıyor. buradan da ahlakın insanın doğasında olduğu kanaatine varıyorlar. son olarak islamiyetten gelsin "insanoğlu güzel ahlak üzere yaratılmıştır." din ahlaksızlığın at koşturduğu bir mecra olmuşken, din olmazsa ahlak olur mu diye bir soru sormak pek bir yersiz. hangi inanışta olursa olsun, inancın temelinde allah vardır. allaha inanan herhangi bir kimsenin ahlağından şüphe etmem. tabi inandığın allah'a yakınlığın belirler ahlakının düzeyini. ben ne insanlar tanıyorum, 5 vakit camiye, kiliseye, sinagoga giderler; ama tanrıları darphanede basılır. böyle insanlar en bütün dine sahip olsalar bile, ahlaklarından dem vurulur mu? ne yani peygamberlik gelmeden önce bütün peygamberler ahlaksız mıydı ? sorusunu akıllara getiren sorunsaldır.
din iman olmadan kuru bilgi neye yarar